Birkaç Şehit

Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’ya giden askeri birlikte de, “birkaç Şehit var” dedi. Demiş olabilir, ne var bunda gibi düşünebilirsiniz. Nitekim bende yazıya başlarken, Sn. Erdoğan’ın birkaç gün önceki sözü diyerek başladım. Malum, “birkaç”, kesin bilinmeyenin ifadesidir. Ama şehit asker sayımızı Cumhurbaşkanı’nın bilmemesi düşünülemez.  Sıkıntı da burada, on sekiz yıldır verilen şehitlerin sayısını çıkarmamızın … Birkaç Şehit yazısını okumaya devam et

FETÖ Yaygarası

Bu günlerin en çok tartışılan konusu, FETÖ nün siyasi ayağı nerede ve kimlerdir. Aslında ekonomik kriz ve arap saçına dönmüş dış politika konuşulması yerine, on sekiz yıllık siyasi iktidarın tek başarısı algı politikası malzemesi olarak kullanılan FETÖ, İstanbul Kanalı, Atatürk’ün İş Bankası Hisseleri öne çıkarılıp diğerlerinin arka plana atılması ve muhalefetin de bu ucuzluğa atlaması … FETÖ Yaygarası yazısını okumaya devam et

İncir Yaprağı

Afrika’nın belgesel ve tanıtımlarını televizyonda seyrederken, insanların sadece edep yerlerini incir yaprağı veya benzeri deri parçaları ile kapattıklarını görüyoruz. Yaşam şartlarına bakınca gördüğümüz kıyafetler, yaşadıkları ilkellikle uyumludur. Bazıları, sözü edilen bu manzarayı ve başka dünyalar arayanların çabasını, gerçekçi bulmaz. Ama her iki aşırı ucun farkını, ülkemizin son 75 yıllık yaşam şartlarını yansıtarak anlamak mümkündür. Amacım, … İncir Yaprağı yazısını okumaya devam et

Dil Üzerine

İnsanı diğer canlı varlıklardan ayıran en temel özelliklerden birisi, onun konuşabilme yeteneğidir. Güzel konuşma yeteneği deyince, yaradılış ve eğitim farkı akla gelir ama özürlülük yoksa her insanın konuşarak iletişim kurması, sosyal bir varlık olmasının doğal ve zorunlu sonucudur. Dil sadece insanların iletişim aracı değil, aynı zamanda ait olduğu milletin gelişimini, kültürünü, milliyetçiliğini ve dayanışma gücünü … Dil Üzerine yazısını okumaya devam et

Bellek

Konuşmak, düşündüklerimizi karşımızdakilere yani ikinci şahıslara,  yazmak,  üçüncü şahıslara yansıtmaktır. Bu yüzden konuşurken belleğimize güvenmek zorunda kalırız ama yazarken daha dikkatli olmaya çalışırız. Asıl sebep, kayıtsız konuşmaların belge niteliği taşımaması, yazılanlar ise doğrudan belge olmasıdır. Belleğin bir adı da hafıza olup, öğrenilenleri beyinde depolamaktır. Günümüzde (bilim çağı) öğrenilen her şeyi belleğe sığdıramayınca, bilgi bellek araçları(Bilgisayar) … Bellek yazısını okumaya devam et