Azgın Azınlık

Bu günlerin başlıklarından seçme yapmak istedim, okudum, dinledim ve mühendis bir konuşmacının tespiti “Azgın Azınlık”ı seçtim. Bana göre zor olan bu iş, kopyacılık ile kolaylaşmış oldu. Memnunum, çünkü sadece ülkemizde değil, tüm İslam âlemi ile dünya milletlerinde adını duyuran bu hadsiz azınlığa uygun bir başlık oldu. Şimdi sıra, dünyanın en çok %5’i olan bu azgın azınlığa, haddinin bildirilmesine gelmiştir.

Konu, bir asır önce Atatürk’ümüzün yasaklayıp çöpe attığını sandığımız, Ortadoğu ve İslam toplumlarına, tüm insanlığa ibret olması gereken insanlık ayıbının hortlaması, daha doğrusu, hortlatılmasıdır. Böylece, uyanmamış toplumların kendine gelmesini engellemek isteyen egoistlerin istedikleri düzeni sürdürmek istemesidir. Kuşkusuz bu ortamı sağlayan asıl zümre, medeni görünmelerine rağmen, insanlığın zaaflarından yarar sağlayanlar olduğu da açıkça ortadadır.

Türkleri, Anadolu’dan uzaklaştırma planlarını yapan gelişmiş ülkeler,  yaşadıkları 1. ve 2. dünya savaşları gergiliğini de bitirdikten sonra ve ABD eş güdümü ile yeniden bu niyetlerine sarılmışlar. Bu bakımdan, Atatürk gibi kararlı bir liderin, Türkiye Cumhuriyeti(TC) devletini kurup dünyaya kabul ettirmesi, şanslı dönemimizdir. Evet, 20.yy ortalarına gelindiğinde, önceden yapılan planların büyük ölçüde gücünü yitirdiği anlaşılmış ve devamı bu günlere kadar uzamıştır.

Atatürk, zaten bu yüzden hala gerçek bir dünya lideri olarak görülmeğe devam ediyor, AB ve ABD’nin abideleşmiş hürriyet ve de demokrasi çabalarını gölgeliyor. Bunu ben uydurmadım, oralardaki bilimsel ve toplumsal araştırma ve gelişme ödüllerini alan Türk insanları, eğer ben bu ödüle ulaşabilmişsem Atatürk ilkeleri sayesinde dedikleri içindir. Böyle bir liderin görüşüne ters düşünceleri demokrasiye de ters olur.

İnsan, akıl fikir sahibidir. Çünkü insana aklı bahşeden yaradandır. Yaradan, o özelliği insana sonuna kadar kullanmak üzere vermiştir. Yaradan aynı zamanda en büyük adalete ve demokrasiye de sahiptir. Akıl, öğrenme ve anlama yeteneğimizdir. Çünkü gezen her canlı, çocuk ve cinsel uyanışı olmayan büyüklere yaklaşımı sapkınlık olarak görür. Özürsüz her insan, akıl ile değerlendirir ve uygular. Bunun ötesindekilere hayvan dahi deseniz, hayvanlara hakaret olur.

Devleti yönetme sorumluluğu verilmiş bakan, vakıflarda olup bitenleri “bir kere ile bir şey olmaz, bu siyasi, bu insanidir” tanımı, olayı saptırmaktır. Altı yaştaki çocukta, ömür boyu utanç izleri bırakana insan değil, yaratık denir. Nüfusun %5’ten azı, %95’e zarar veriyorsa, bu o kesimin öz kitlesinden(öz aklından)değil, seçilenlerin sebep olduğu çıkar ilişkilerindendir.

Bir önceki yazım “2.yy’la çağrı”nın son paragrafını damdan düşer gibi görmüştüm ama çok yerinde olmuş. Aynı düşünceyi bir kez daha paylaşmak istiyorum. “Ortadoğulu süpürge birikimleri şeyh, şıh, molla, tarikat, cemaat ve kul hakkı yiyen soyguncu kral yandaşlarının sonları yaklaşıyor. Dünya,  bu pisliklerden arınacak ve o zaman insanlık gerçek İslam’a kavuşulacaktır. Şimdiden, Gazanız Mübarek Olsun!”  Umarım çabuk gerçekleşir.

10 Aralık 2022

Hüsnü ARSLAN

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s