Araplar ve Yahudiler amca çocuklarıdır. Zaman içinde sürekli kavga edip barışarak birlikte yaşasalar da, sonunda Yahudiler dünyanın her yanına dağılarak daha mutlu yaşama ortamları aramışlardır. Bu ilginç akrabalık öyküsünü, Sn. Cemil Kılıç Hoca hazırlamış ve Sn. Sakine Eruz Hocamız da paylaşmıştır. Bu gün geçmişten bu yana önemsediğim böylesine akrabalık konusunu, kendimce yorumlamaya çalışacağım.
Ama önce Hz. Ali, ilginç akrabalık konusu hakkındaki yorumuna bakalım. Hayırsız akrabalar için istediğiniz sözler, “Akrabanın ihaneti, düşmanın öldürmesinden daha acıdır. Akraba düşmanlığı, akrep sokmasından beterdir. Hz. Ali.”
Yahudiler, Ortadoğnun denetimli nüfus artışı ile bilinen kavimidir. Dünyaya yayılıp gittikleri yerlerde ticaretin temsilcileri olmuşlar, bu yüzden işleri genelde ticaret ve yetişkinlerini ticaret erbabı olmaya teşvik etmişlerdir. Onlar sadece ticaret de değil, üslendikleri her işte başarılıdırlar. Örneğin, Edison ve Albert Einstein gibi üstün başarı ödüllü ünlülerin belkide tamamı Yahudi asıllıdır.
Araplar, Ortadoğu’nun en kalabalık ama en az çalışan ve Yahudiler ile aynı soydan gelen kavimidir. Soy aynı ama rahatlık farklı, adeta miskinlik düzeyinde ve egemenlik bilinçleri yoktur. Dolayısıyla, yaklaşık bir asırlık petrollerini yabancı üretip pazarlar ve bu ganimetten kendilerine kalan sadaka payına ilahi kader rızası ile yetinirler. Yani Ortadoğulu, kaderciliği tembellikten utanmama maskesi olarak seçmiştir.
Şimdi tekrar düşünelim, bu akrabalığın bilinen bir tarafı Arap, diğer tarafı Yahudi, aslı, İsmail Oğulları ve İshak Oğulları’dır. İsmail oğulları, değişik aşiretlerde çoğalıp Hz. Muhammed ile İslam şemsiyesi altında gelişmiştir. Buna, İslam sayesinde demek ama İslamı saptıran şeyhleri ve tarikatlar yüzünden de miskinleşenler demek daha doğru olur. İshak oğulları, inancı Yahudiliği ırkları şekline dönüştürüp, adeta gittikleri yerlerde Ortadoğu asıllı olduklarını maskelemişlerdir.
Sonuçta Araplar, miskin ve kölelikten dolayı egemenlikten yoksun, diğer milletlerin şamar oğlanlarıdır. Yahudiler de, başaran, kendine güvenen ve dünyayı yöneten, 1948 yılında da İsrail adıyla aslını temsil eden bir Ortadoğu ülkesi ve çölün ortasında bilimi kullanıp susuzluğu yenerek yeşil bir alan oluşturmasıdır. Diyeceksiniz ki bu kadar da Yahudi hayranlığı olunur mu? Evet, dünyanın en egoist milleti ama buna rağmen insanlığa en çok faydalı milletidir. Arabın tembelliği ve ikiyüzlülüğü daha mı iyi?
Bu öz akrabaların biraz da ahlaki boyutuna bakalım. İshak oğlu, çalışmış kazanmış ve hak etmiştir. Hiçbir zaman onların çaldığını kul hakkı yediğini gören yoktur. Aç gözlü olarak görenler, başarılarına erişemeyenlerdir. Kadına ve insana değer verenlerdir. Hep çalıştıkları için pis emelleri ile uğraşma zamanları olmamıştır. Onlarda, 6 yaştaki kız çocuğu ile evlenme kepazeliği duyulmamıştır.
Ülkemizde arada bir sıraladığımız tüm ahlaksızlıklar olmaktadır. Bir yetkili hakaret ettin diyene dava açıyor ama kul hakkı yedin çaldın diyene açamıyor. Gerçek olmayan ama montaj ile kasetler hazırlayanlar ve kumpaslar kuranlar, alnı yere değenler hatta imam efendilerdir. Tüm bunlar, arap kültürü ve hayranlığına dayanmıyor mu?
16 Mayıs 2023
Hüsnü ARSLAN