Altılı Masa

Yanlış hatırlamıyor isem bu gün yine Altılı Masa toplantısı var. Cumhuriyetimizin 100.yılına denk gelen en önemli olayımız, beş yıldan beri yaşanan tek adamlı sistemin sürüklediği çöküntüyü önleyeceğini umduğumuz seçim beklentimizin olmasıdır. Altılı Masa, açıkça umut masası olmuştur. Çünkü devleti yöneten iki parti ittifaklı iktidarın liderleri zoraki yürüyorlar ama çeneleri makineli tüfek kadar seri, ustalıkla karaları ak gibi gösteriyor ve halkın kafasını karıştırmayı başarıyorlar.

Sözünü ettiğimiz Cumhur İttifakı liderleri Sn. R. T. Erdoğan ve Sn. D. Bahçeli’nin, zoraki yürümelerine açıklık getirmek için son 20 yılın yorgunu olduklarını eklemek isterim. Şimdi Altılı Masayı(6 muhalefet partisi ile oluşan Millet İttifakını) tanıtalım; CHP ve lideri Sn. Kemal Kılıçtaroğlu, İP ve lideri Sn. Meral Akşener, SP ve lideri Sn. Temel Karamollaoğlu, GP ve lideri Sn. Ahmet Davutoğlu, DEVA ve lideri Sn. Ali Babacan, DP ve lideri Sn. Gültekin Uysal’dır. Ben profesyonel yazar değilim. Böylesi bir yazma hobi, ya da gelecekte, bu günü anımsayacak bir kaydım olmasıdır.

Son Anayasa değişikliği için referandum 16 Nisan 2017 de yapıldı. Milyonlara varan mühürsüz oyların geçerli sayılması şaibesi ile de olsa, sonucu EVET olmuştur. Bu değişiklik uyarınca, 24 Haziran 2018 seçiminde Sn. R.T.Erdoğan Cumhurbaşkanı ve AKP de iktidar partisi olmuştur. Seçim öncesinde Erdoğan “Bu kardeşinize güvenin sizi ekonomik olarak uçuracağım” dedi ama 5 yıl sonraki seçime 3,5 ay kala yani bu gün, uçan enflasyon oldu, bizler fakirlikten yerlerde sürünüyoruz.

Evet, Erdoğan’ın vaatleri tutmadı, Yasama ve Yargı kenara itildi, adalet ve güvence kalmadı ama iktidar hiçbir şey olmamış gibi, kötüyü iyi yapan algıları şişirilerek seçime gidiyor. İşte altılı masa bu yanlışları düzeltmek için önemsenmektedir. 6 farklı görüşten siyasi partilerin, “birlikten güç doğar” düşüncesiyle oluşturdukları ittifakın sürdürülmesi, ülkemizde adı olup kendini göremediğimiz demokrasinin kazancıdır. Her görüşme sonunda itidal ile açıklama yapmaları topluma güven vermektedir.

Demokrasiyi, 83 yıl boyunca içinde yaşadığım toplumların mutluk ve hoşgörüsünü artıran, güzel insani değerlerin güvencesi olarak görmekteyim. Demokrasiye inanmış insanlar, bencillikten uzaklaşıp, özveri ile yakınlaşarak iyilikleri pekiştiriyorlar. Tek yol bunların farkında olarak iyi insan, saygın ve başarılı toplum olabilmektir. Mesela, halkın 20 yıl boyunca güvenip destek verdiği bir siyasi ekip, bu günkü hale gelince bizden buraya kadar demek yerine saltanata sarılması, demokrasiyi anlamamaktır.

Dünyada hiç örneği olmayan Cumhurbaşkanlığı sistemine hep karşı olduk ve ucube sistem diyerek eleştirdik. Eğer bu sistemi gerçek demokratlar uygulasaydı başarılı olabilirdi. Demek ki kötü gidişin nedeni uygulayandır. Özellikle ana sözleşmelerde,  her tip insan faktörünü düşünmek gerekiyor. Bir kişinin saltanatına açık bir tolumuz, bu yüzden hata yaptığımızın farkında olmamız gerekiyor.

Umarız bu kez millet ittifakı kazanır ve özellikle ekonomik durumumuz geri dönüşe açık kalır. Bu kez de, altılı masadakilerin kolektif çalışmaları sayesinde tarikat ve cemaatlerin değil, TC’nin 2.yy tarihine altın sayfalar eklenir.                                                                            

26 Ocak 2023

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın