Sosyal Cumhuriyet

Arapça kökenli Cumhur’un, Türkçe karşılığı Halk, halkın kendini yönetme biçimi de Cumhuriyet olduğunu biliyoruz. Ama burada Sosyal Cumhuriyet’in anlamı üzerinde durmak istiyoruz. Bu söylemin bir başka tanımı ile “Katılımcı Cumhuriyet’in”, diğer cumhuriyet söylemlerinden farkını anlatmaya çalışacağız. Aynı şeyleri tekrara gerek var mı demekte haklı olabilirsiniz ama cumhuriyetin versiyonları arasında olan ince çizgilerin önemini kendi düşüncemle dile getirmeğe çalışıyorum.

Evet, Halk kendini nasıl yönetiyor? Bu soruyu, fosil şeriat yanlıları daha çok soruyor. Cumhur’un Cumhuriyeti (Halkın kendini yönetmesi) olan konumuza, karşıtı başka suru ile girelim. Madem halk kendini yönetebiliyor, o zaman masraflar ederek neden seçimler yapıyoruz? Haklı gibi görülen bu sorunun en açık yanıtı, yakın geçmişimizin örneği Osmanlı’dır. 621 yıl varlığını korumuş Osmanlı’yı, velisi ile delisi olan 36 Padişah yönetmiştir. Eğer tamamı veli olsaydı, Osmanlı hala yaşıyor olurdu.

Bu durumu, benzer ve hala Kral’lıkla yönetilen İngiltere ile kıyaslayalım. Dünyanın her bölgesinde kolonilere sahip İngiltere, elde ettiği zahmetsiz menkul ve kaynakları kullanıp gönlünce yaşamıştır. Zamanla oraları kaybettikçe, ana vatanda yeni imkânlar oluşturmuştur. Daha da önemlisi, Kraliyete rağmen demokrasiye önem verip, içinde olduğu toplumlara karşı halkının özgüvenini yüksek tutmuştur. Osmanlı’ya bakarsak bilgili toplumu yok, milliyetçiliğini ve asaletini yitirmiş, aslını inkâr etmiş ve sonunda kendini de bitmiştir. 

Bir asır önce cumhuriyet rejimi kabul edilip organize edilirken, kurucularımız çağdaş yönetilme esaslarını dikkate almışlardır. Geçmişte yapılmayan veya yapılmayanları yapmanın zorlukları, demokrasiye geçmeden önce demokrat olabilenlerce ve halkın katılımıyla başarılmıştır. Bu başarı, özellikle demokrasiyi iyi anlatan Atatürk’ün, demokrasinin d’sini bilmeyen topluma kabullendirebilmesidir. Mesela, “Biz kargadan başka kuş tanımayız ve şeyhimizin kölesi olmaktan şikâyetimiz yok” da diyebilirlerdi.

Görüyoruz ki, demokrasiyi önce toplumun liderleri benimsemesi gerekiyor. Atatürk ve arkadaşlarının demokrasi taleplerini TBMM üyeleri onaylamasaydı başarılmazdı. İngiliz Kralları onaylamasaydı, hürriyet ve demokrasinin anayurdu İngiltere olmazdı. 09 Eylül 2022 de tahtına çıkan Kral 3. Charles, demokrasi gereği tac’ını 06 Mayıs 2023 de giyecektir. Biz 29 Ekim 1923 de cumhuriyete, 1946 da demokrasiye geçtik ama 2018 de tek adam sistemine döndük. Buda kendimizi demokrat görememektir.

Biraz da halk ile millet kavramları üzerinde duralım. Bu iki kavram ve dilimizde çok fazla olan yabancı sözcükler ikilemler yaşamamıza neden oluyor. Sözcük olarak halk, halen yaşayan insanlarımızı, millet de yaşayan ve vefat edenleri birlikte tanımlarlar. Bu kısa not, son yazılarımda çok kullandığım içindir. Seçimin amacı elbette sözcükler değil, doğru yolda olanlar, ülke ve halkın çıkarını görüp savunanlardır.

Sosyal Cumhuriyet(Katılımcı Cumhuriyet), kutuplaştırıcı siyasetin ve siyasetçilerin bilerek uymadığı kavramlardır. Onların özverisiz olmaları kucaklaşmayı, liyakatsiz olmaları da verimliliğe engeldir. Halkımızın, bu değerleri öne çıkarması gerekir.

17 Ekim 2022

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Sosyal Cumhuriyet” için 3 yorum

  1. Kaleminize sağlık,, öyle sanıyorum ki demokrasinin en büyük,zafiyeti onu hak etmiş olan
    sosyal,siyasal, kültürel olgunluğa erişmiş,halk yapısına sahip olma gereksinimidir,,, tabii ki bu süreç de çeşitli evrimleri gerekli kılmakta,,,(tersine evrim sürecindemiyiz ,diye düşündüğüm çok zamanlar oluyor) hak ettiğimiz demokratik yaşamı herşeyiyle yaşayabileceğimiz günlere ulaşmak ümidiyle,,selamlar

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s