Uygar Cumhuriyet

Bu yılın Ekim ayına “Cumhuriyet Ayı” diyerek başladık, ardından “Demokratik Cumhuriyet” ve şimdi de “Uygar Cumhuriyet” diyerek devam ediyoruz Türk toplumu göçler dolayısıyla sık değişen çok sayıda uygar devletler kurarak günümüze gelmiş ve Cumhuriyet bizim 17.uygarlığımız olmuştur. Bu günkü yazımızda Uygar Cumhuriyet kavramını ele almak istiyoruz.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktığımızda uygarlığın eş anlamı medeniyettir. TC Cumhurbaşkanlığı forsunun sol üst köşesinde, ortada sarı renkli bir büyük yıldız ve onu çevreleyen 16 küçük yıldız, cumhuriyetimiz son 17. devletimiz olduğunu anlatır. Yani, 17. Uygarlığımız veya devletimiz demektir. Bayrak ve fors, her ülkede olduğu gibi bizim de vazgeçilmez sembolümüzdür. Saldırı ve hakaret halinde nüfusumuzun tümüne ve vatanımızın her noktasına yapılmış kadar ciddiye alırız.

Ulusumuzun bayrak tutkusu, gözümüzü kırpmadan şehitliğimiz ile bilinir. 14 Ağustos 1996 da, Magosa Türk-Rum sınırındaki bayrağımızı indirmek için direnen Rum askeri, Nöbetçi askerimizin silahı ile etkisiz hale getirmesi örnektir. Bir diğer örnekte 31 Mayıs 2010’da, Gazze’ye insani yardım götüren mavi marmara gemimize silahlı İsrail askeri baskınıdır. Bu olayda 9 sivil insanımız öldürülmüştür. Her iki olayın da, Birleşmiş Milletler takibinde yaptırımı olmamıştır. Kıbrıs’taki olay ulusal savunma olup, mavi marmara olayı ise uluslar arası terördür.

Bu iki olayı anımsatmamdaki amaç, dünyanın en büyük sosyal ve toplumsal kurumu tarafından problemlerin çözülemiyor olmasıdır. Türklere gelince, haklı iken dahi barbar deniliyor ama Yahudilere tek söz edilmeyip, çifte standart uygulanıyor. Aynı şeyler ABD ve Rus’lar için söz konusu değil mi? O zaman uygarlığın tarifi başka mı oluyor? ABD’nin işgal ettiği Irak, Libya ve Suriye demokrasi adına ama asla barbarlık olmuyor. Bu da, Birleşmiş Milletler(BM) tarafından sürdürülen çifte standarttır.

Evet, Uygar Cumhuriyetin en güzel ve en sade tanımı Anayasamızın 2. maddesidir. Biraz daha açık olsun istersek, Atatürk’ün Gençliğe hitabını, en kapsamlısı da yine Atatürk’ün Nutku(Söylevi)’dur. Aslında uygar ve uygarlığın tanımı için TDK sözlüğü de yeter. Anlayana sivrisinek saz deyimi boşuna söylenmemiş. Uygar Cumhuriyet ile Demokratik Cumhuriyet, biri diğerinden ayrı da değildir.

Başarabilene Uygar ve Demokratlık kolay ki, Avrupa tarihi boyunca tam ortasında bir İsviçre devleti barındırır. Avrupa’nın tüm emperyalistleri ve faşistleri hatta ABD dahi onlara, “Sen burada ne yapıyorsun, neden varsın?”dememişler. Çünkü halkına pozitif eğitimi, üstün adaleti, tartışmasız hak ve özgürlüğü reklama girmeden tanımıştır. Onlar da bu rahatlıkla savunma giderleri olmadan, mesela NATO’ya dahi ihtiyaç duymadan uygarca yaşamaya devam ediyorlar.

Atamız, uygarlığı bir asır önce görmüştür. Uygar olmaya muasır medeniyet, ekonomi, tarım ve sanayileşmeye tam bağımsızlık, zorunlu ürünlere yerli mal, yetiştirenlere öğretmen ve kurumlarına pozitif bilim okulları demiştir. Köleliğe karşı demokrasi, yönetim biçimi için Cumhuriyet, halkın kendine güveni için hürriyet demiştir. Tüm bunları görebilen ve hastalığında dahi beni Türk hekimlerine emanet edin diyebilen gerçek dünya lideridir. Kurduğu cumhuriyet devletine ve devrimlerine karşı çıkanlar, hakaret edenler bilmelidir ki sizler onun tırnağı dahi olamazsınız.

06 Ekim 2022

Hüsnü ARSLAN

Uygar Cumhuriyet” için 2 yorum

  1. Tüm Ekim Ayı yazıların diğerleri gibi muhteşem.Kalemine,emeğine sağlık. Bende senin oğlun olduğum için gurur duyuyorum babam benim. Yazılarının daha çok uzun süreler devam etmesi dileklerimle sonsuz saygı ve sevgilerimle…

    Beğen

Yorum bırakın