Felaket Tellallığı

Üç gün sonra, 06 Şubat 2023 üzerinden bir yıl geçmiş olacaktır. O zaman da bu günkü gibi bir seçim hazırlığı içindeydik ve depremden yaklaşık 2 hafta sonra, yapılacak merkezi yönetim seçiminin tarihi 14 Mayıs 2023 olarak belirlendi. Bu yıl da, 31 Mart 2024 de yerel yönetim seçimlerine hazırlanıyoruz. Ama hala kafamızın içindeki sorular, adına “Güneydoğu Deprem Felaketi” dediğimiz olayın ve 21 yılı 03 Kasım 2002 de bitiren AKP savurganlığının neden olduğu fakirleşmemizdir.

Ülke yönetiminde son 22.yılı yaşayan AKP ve başındaki zat, kendilerini eleştiren herkese “Felaket Tellalı” yaftasını yapıştırıyor. Bu yüzden son 50 yılın tellallığını özetleyerek başlamak istiyorum. Yani, 20 Temmuz 1974, Ecevit Başbakan ve Kıbrıs harekâtı başladı, sonucunda KKTC kuruldu. ABD ambargoları, sokak çatışmaları ve 12 Eylül 1980 darbesi oldu. 1980’li yıllar boyunca keserlerimizin tümü ABD’ye yönelik yonttu. 1990’lı on yılda, mafya, tarikat ve siyaset birlikteliği damgasını vurdu.

1999 Marmara Depremi ve sonuçları ekonomik krize, Başbakan Ecevit’in hastalığına,  ortağı Bahçeli’nin ihaneti eklenerek 2000’li yıllara gelindi. 03 Kasım 2002 de başlayan  AKP, AB rüyası ve FETÖ dostluğu ile 2010’a dayandı. 2010’lu yıllar, Ergenekon, Ayakkabı kutuları, seçim entrikaları, ABD’nin son vuruş darbesi ve Tek adam dönemi başladı. 2020’li yıllara tek adam başarısızlığından ekonomik çöküşe başlandı.

Tüm bunlar, son 50 yıl yaşadıklarımızdan ve sadece pek çok acı gerçeklerin içinden cımbız ile çekilenleridir. Buna felaket tellallığı diyecekler, biraz özeleştiri yapıp, kendi beceriksizliğini, özverisizliğini ve ülkeye ekonomik ihanet içinde olduklarını görsünler. Çünkü yüz binlerce yandaş ve milyonlarca sığınmacı besleyerek, halkın imkânlarını tüketip, enflasyon darboğazına girilmiş, yetişmiş pırıl-pırıl gençlerimizi kaçırmışlardır.

Evet, şimdi gelelim asıl felaket tellallığına. Bir yıl önceki Güneydoğu Depreminde, can kaybı 51 bin (kayıtlı) ama zamanın çevre bakanı bu gün 130 bin diyor. Bu kadar farkı söyleyen, zamanın çevre bakanıdır. O çevre bakanı, 10 ilde yaklaşık 15 milyon nüfus yaşadığını da söylemiştir. TMMOB inşaat Mühendisleri Odası da, 872 bin bağımsız konut veya 311 bin binaya ihtiyaç olduğunu söylemiş. Halen teslim edilen yok ama sona yakın bina sayısı 45 bin deniyor. Şimdi aynı bakan, İBŞBB’ lığına adaydır. Yaklaşık 20 milyon nüfusa 500 bin konut planlayıp bitireceğini vaat ediyor. Kaldı ki, İstanbul yönetimi, 1994 – 1998 arası Erdoğan ile başlayıp, 2019’a kadar yine onlar ile devam etmiştir.

06 Şubat 2023 deprem hasarlarının en az yarısı AKP dönemi yapıları olup, sorumlu henüz yok sanırım kendileridir. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde bölge seçim sonuçları değişmemişse, ya seçmenler robotlaşmış, ya da oy sayımları hilelidir. Seçmenler, hala AKP’ye güveniyor, o zaman böylesine büyük bir problemin çözümü, öncelikle bölge seçmenine aittir. Mağdur onlardır ama gidere saçı bitmeyenler de ortaktır. Dayanışmadan mutluluk duyarız ama paramız, yerinde kullanılmalıdır.

Birisi “Patron sizsiniz diyor ama bana göre hatalı bir ifade, çünkü patron hepimiziz. Madem geçmişin kıymetli paraları ile 10-15 bin işgünü prim ödemişiz, o zaman biz emekli maaşlarımızın da patronuyuz. Görevlendirdiğimiz kişilerden o paraların değerini korumasını ve neka ekmek, oka köfte hesabını da istemeliyiz. Böyle olursa, hak olur hukuk olur enflasyon olmaz ve sırtımızdan yandaş ve sığınmacı beslenmez. Duyduk duymadık demeyin, işte tellalın ilk sözleri bunlardır.

03 Şubat 2024

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın