Kadınlara Eğitim Yasağı

İnsanlık, milat sonrası(MS) 21.yy’nın ilk çeyreğini bitirmek üzere iken, özellikle inancı Müslüman toplumlarda kadınların eğitimi kısıtlanıyorsa, şapkamızı önümüze koyup düşünmeliyiz. Böylesine karanlık haberleri görünce, geçmişimizden daha çok geleceğimize bakmak zorlaşıyor. Çünkü inancı Müslüman toplundaki her insan bu sıkıntıların muhatabı oluyor. Eğer görmez, duymaz ve anlamaz olursak, başka ülke ve milletlerin kınayıp küçümsediği bireylerden olmak, daha karamsar ifade ile böcek gibi görülme talihsizliğine mahkûm olacağız.

Nedeni, kadınlarımızın, analarımızın, ailelerimizde yetişen her yeni bireyin en etkili ve ilk eğiticisi olması engellenmesidir. Yani bu, en temeldeki eğitici bilinçli olduğu zaman, çocuklarımız yaşam ortamında başarılı ve ayakları yere daha sağlam basarak hazırlanma imkânı bulacak demektir. Ayrıca bu, İslamiyet’in kesinlikle kadınlarımızı küçümsemediğini söylemektir. Tersine, çıkarları için İslamiyet’i kullananlar, kadın ve erkekleri köle görüp, çocukların da aynı düzende yetişsin istediğini söylemektir.

Ne yazık ki bu bizim için ciddi tehlikeler içeren karanlık tablomuzdur. Gelişen dünya devletleri, bekasını melezleşmede görmüş Osmanlı ailesini, soyunu inkâr ederek zayıfladığını fark etmiş, zamanı gelince bölgeden uzaklaşma anını beklemişler. Orta çağda göçerek Anadolu’ya gelmiş Türklerin asırlarca sürmüş yiğitliğini takip eden Avrupalı, melezleşmiş Osmanlıdan sonra, kovanda kalmış arılar gibi dağılacağını beklemişler ama Çanakkale ve Kurtuluş savaşı direnişi ile irkilmişler.

18.yy’ın dünya lideri Fransa olmuş, sonra denizlere hâkim İngiltere’ye bırakılmış,  20.yy ortalarından itibaren ve halen dünya liderliği ABD’dedir. Hepsinin taktikleri farklı ama amaçları çaresiz milletlerin enselerine vurup ağızlarındaki lokmaya kadar uzanmaktır. Ayrıca her gelen bir öncekinden daha gaddar ve kötüdür. Çünkü ABD’yi akla gelmeyen şeytanlıkları yapan olarak görüyoruz.

ABD,  ilk kullandığı ölümcül savaş tekniğine, soğuk savaş taktiği ve artan gücünü de ekleyip, etkisini büyütmüştür.  Ortadoğu ganimetlerinin üzerine çökmek için 400 milyon Arap’ı 8 milyon Yahudi’ye,  doğuya uzanan İran’ı mollalara ve 11 Eylül 2001 terör olayı sonrası Afgan’ları da Taliban’lara ezdirmeyi başarmıştır. Bizi de, etnik terör ile tarikatlara yıpratıyor ve bunları demokrasi için yaptığını açıkça söylüyorlar. Ama şaşırdığımız gelişme, 2001 de Afganistan’ı işgal etmiş ABD, 2021 de Taliban’a devredek, kadınlara eğitim yasağı için fırsat vermesidir.

Atatürk’ün, bir asır önceki demokrasi ve bağımsızlık atılımlarını başarılmaz sandılar, alt yapılar oluşunca şaşkına döndüler. Son 77 yılın yönetenlerini kullanıp elde edilen değerlerin çoğunu yok ettirdiler. Tütün, Tekstil, Kâğıt, Şeker, Tahıl, Hayvancılık bitiyor. Köy Enstitüleri mucizesi bitirildi, yerine imamlık getirildi. Laik Cumhuriyet ilkeleri aşındırıldı, kurumlar tarikatlara bırakıldı. Sandıklar şaibelendi ama sözde demokrasi temiz kaldı. Çünkü kılavuzu karga olanların, sonu bataklık olsun isteniyor.

Yürekli duruşuyla rüştünü kanıtlamış Türk toplumuna, büyük kötülük olmuştur.  Yok olan fedakârlık ve birikimler için umut, yeni bir mucizenin oluşumuna kalmıştır. Ben hala halkımızın bu kötü akıbete dur diyeceğine güveniyorum.

24 Aralık 2022

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın