Dengeleyen Doğa

Doğa, dengeler düzeni üzerine kurulmuş büyük kapsamlı dengeleri korumak için kararlı olarak devam etmektedir.  Doğanın dengesini görüp anlamak için uzaklara giderek araştırmamamıza da gerek olmadan, bulunduğumuz ortamda yaşantımızı tanımak yeterlidir. Bu bakımdan amacım doğa hakkında bilgelik yapmak değil, detaylarında kaçırılan hususları anımsatıp yararlı olmaya çalışmaktır.

Hepimizin bildiği gibi, yer küre’nin en büyük enlemi(ekvator)’nin çevre uzunluğu 40 milyon metredir.  Dünyanın hareketi batıdan doğuya olarak ekvator çemberi üzeri bir noktasının bir turu bir gün, yani 24 saat, ya da 86400 saniyede tamamlanır. Ekvator üzerindeki bir noktanın saniyedeki hızı ise, 40 000 000/86 400=463 mt./sn. dir. O noktadaki bir cismin büyüklüğü ve öz kütlesine göre merkezkaç kuvveti hesaplansa,  küçümsenmeyecek büyük değerler karşımıza çıkar. Eğer biz yerimizde çakılmış gibi duruyorsak sebebi yer çekim kuvvetidir…

Artık örümcek kafalı hacı hoca takımının da kabul ettiği uzay yolculuğunda kullanılan enerjinin çoğu, yer çekiminden kurtulma ve dönüşte hız kontrolünü sağlamak içindir. Yer çekimine başka açıdan bakıldığında, çekimden etkilenme hesabını cismin öz kütlesi değiştirir.  On katlı bir binanın üst katı camı veya balkonundan atılan bir kâğıt parçası savrularak yere inmesi 2 dakikadır ama aynı hacimdeki bir kurşun parçası bir saniyeden önce yerde olur. Aynı malzemelere aynı potansiyel güçle havaya fırlatınca, kâğıdı bir kat yükseğe zor atarız ama kurşunu 20 kat yukarıya atabiliriz.

Doğal dengeleri sadece düşme, atma ya da fırlatma ile değil, o şartlarda dengelenmiş maddelerin iç ve dış güçler ile dengelenmesi söz konusudur. İnsan vücudu bunun tipik örneğidir. Çünkü dıştan olan basıncı dengeleyen iç basıncımız olmasaydı vücut şeklimiz ezik büzük olurdu. Bir başka örneği de uçakların on bin metre yüksekten giderken sağlıklı kamamızı sağlayan kabin basınçlarıdır.

Kuvvete bağlı doğal dengeleri yeterince örnekledik değişik dengeler için kısa örnekler de verelim; “Yüksek ve alçak”, seviye dengesidir. “Sıcak ve soğuk”, ısı dengesidir. “İyi ve kötü”, kalite dengesidir. “Adaletli ve adaletsiz”, vicdan dengesidir. “Acı ve tatlı”, tad dengesidir.“Bilgili ve bilgisiz”, liyakat dengesidir. “Dişi ve erkek”, cinsiyet dengesidir. “Güvenli ve güvensiz”, dürüstlük dengesidir. “Başarılı ve başarısız”, buna, liyakat ile dürüstlük dengelerinin bileşimi diyerek açmamız gerekir.

Ülkemizde demokrasi var diyoruz. Gerçekten demokrasiyi var kabul edelim ve 54 gün sonra kendimizi yönetecekleri seçerken, son 21 yıldır seçtiklerimiz, dürüst ve başarılı mı diye düşünelim. Sanırım onları alnı yere değdiği için seçtik ama sıkıntılarımıza bakınca yanlış yapmışız. Çünkü sıkıntılarımız, saltanat ve savurganlık için hesap, hak ve hukuk tanımamaya dayanmaktadır.

İbadet edenlerin ve ibadeti öğretmeğe çalışanların, yaptığı işlere paralel eylemleri olmadığı kanıtlanmıştır. Dini vakıfların yurtlarındaki taciz ve tecavüz olayları, koşarak camiye gidip fahiş fiyat ile çabuk köşe dönen esnaf, cumaya giderken devlet araçları konvoyu görseli ile saçı bitmediklerin hakkını çar-çur eden siyasetçiler, kötü örnekler sayılmaz mı? İşte bunların dengesizliğini önleyecekler de bizleriz.

20 Mart 2023

Hüsnü ARSLAN

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s