16 Nisan 2017 anayasa referandumu ve 24 Haziran 2018 deki seçim sonucuna göre, 18 Haziran 2023 tarihine kadar AKP ve başındaki Recep Tayyip Erdoğan, Devleti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetecektir. Son Polis Akademisi mezuniyet töreni, Cumhurbaşkanlığı köşkünde yapılması öngörülmüş ve Polis Bandosu eşliği ile gerçekleşmiştir. Olayın buraya kadarki durumunu eleştirmek zordur. Ancak, orada işlenen bir müziğin, AKP seçim müziği olmasını ben dahi eleştirmek istiyorum.
Evet, Halkımızın içinden doğan Polis ve Askerlerimizin, görevlerindeki riskleri, yine hepimiz tarafından çok iyi bilinmektedir. Bu şartlarda onların, ülke ve vatanımızın güvenliği ve asayişi için fedakârlıktan çekinmediklerini de biliriz. İşte bu yüzden Polis ve askerlerimiz, hepimizindir diyoruz. Yani, seçilmiş olmaktan dolayı sadece AKP’nin değil, diğer tüm partiler, partililer, dünyaya yeni gelmiş bebeklerden, hayta veda aşamasındaki tüm halkındır.
Sevgili Yılmaz Özdil’in çok başarılı gazeteciliğinin takipçisiyim. Son yazısının konusu da aynıydı. Cumhuriyetin başlangıcında ilkel olan polis teşkilatına, Ata’nın ilgisine ait alıntıyı, bende çok kısa olarak buraya taşımak zorundayım. Sn. Özdil, daha da kısa tutamadığım için beni bağışlasın. Bulunan polis adayı köşke çağrılır. Eline silah verilip doldurup tavana ateş etmesi istenir ve işlem bitince dışarı çıkarılır. Sonra, bir köşk görevlisi çağrılır ve aynı işler ondan istenir ama ateş etmeden bunu benden neden istiyorsunuz der. O zaman dışarı çık denir ve Atatürk, İçişleri Bakanına, bir an önce “Polis Kolejini kur” talimatını verir.
Günümüz Siyasi Yönetimlerinin, Emniyet Teşkilatını, Halk ile çatışır gibi göstermesi, demokrasi ile cumhuriyet’e de ters düştüğünü anlamak gerekiyor. Çünkü zıtlaşarak, dövüşerek uzlaşılmayacağı açıktır. Makamlar, saltanatlar, hak ve hukuk’tan uzak, özverisiz sürmeyeceği de açıktır. Bunları sizler de bilensiniz ama yaşlı ve sade yurttaş olarak hatırlatmamız çok görülmemelidir.
Polislik ve Askerlik alanlarında, pek çok insanımız geçim zorunluluğu dolayısıyla ve söz konusu riskleri göze alarak çalışmaktadır. Yaptıkları görevin yansız bir anlayışla olabilmesi için gereken donanıma ve liyakate sahip, artı siyaset üstü bir düşünce ile desteklenmesi gerekir. Eğer böyle olursa, uluslar arası güven ve değer kazanacaktır.
Askerlerimiz için bu bakımdan aşırı endişemiz yoktur. 20 yaşa ulaşan her Türk erkek vatandaşı, istisnasız askerlik eğitimi alır. Bu anlayışı, son 20 yıllık dönemdeki bencil kayırılmalar veya parası olanın askeriliği sıyırma imkânları ile yara almıştır. Bizim toplumsal kültürümüzde askerlik, sınırsız fedakârlık esasındadır. Eğer bu düşünceyi bozmadan profesyonelleşmeği entegre edebilirsek, bilinen askerlik dehamız tamamen abideleşmiş olur.
Son 20 yılın sakat uygulaması kayırılmadan kesinkes vazgeçilip, yapılmış bir hatanın tamir edileceğine toplum inandırılmalıdır. Ayrıca, toplumun milliyetçilik şuuru, ezan bayrak seçiminden kurtarılmalıdır. Atatürk, toplumumuzu çarpık arap kültüründen uzaklaştırmak istemekteki haklılığını, Ortadoğu toplumlarının günümüzdeki kendini savunma çaresizliği kanıtlamaktadır. Yani Ortadoğululuğa benzemek, yok olmaya razı olmaktır.
04 Kasım 2022
Hüsnü ARSLAN