Politikacının bayramı uzun sürelidir. Birde seçimde çoğunluğu kapıp saltanat koltuğuna oturursa, o zaman ömür boyu bayram olur. Siz hiç ben Müslüman ve demokratım diyen politikacıların kendi rızaları ile daha iyi çalışan gelsin dediğini duydunuz mu? Eğer Ortdoğuda iseniz bunu asla duyamazsınız, çünkü Ortadoğulunun siyaseti, koltuğa yapışma ve çöreklenme esasındadır. Dağarcıklarında ne kadar yalan varsa beyinlerinde kurgulayıp seçim meydanlarında laf cambazlığı yapmaktır.
Demokrasi, politikayı ve politikacıları nemalandıran kavram olmamalıdır. Ülkemiz politikacıları, meydanlara ilk çıktığında servetinin sadece alyansı olduğunu söylüyor ama ilk dönem sonunda köşeyi dönmüş oluyor. Gerçek demokrasiyi yaşayan milletler sorgulayıp hesap soruyor, biz ise “çalıyor ama çalışıyor” diyoruz ve çalmaya adeta teşvik ediyoruz. İşte bu yüzden, gerçek demokrasi, iktidarları saltanat hevesinden, muhalefetleri de ceylan derili koltuk sevdasından kurtarmış oluyor.
Bizim gibi demokrasinin adı olup aslının olmadığı ortamlarda, politikanın en güçlü aracı din istismarıdır. Hele birde inancını anlamadan sürdüren Müslüman toplumu iseniz asla gerçek ve samimi demokratı seçemezsiniz. İşte bu gerekçelerden cesaret alıp bir çuval kömür veya birkaç paket makarna ile oyunuza ipotek koyarlar. Aslında bu, hadsizlik, hakaret ve terbiyesizliktir. Acı ama gerçek, ülkemiz seçmenleri, böyle politikacıları gördü, değer de verdi ve onların hatalarına, günahlarına katlandı.
Halkımız, 1990’lı yıllarda yürek sızlatan kötü olayları yaşamıştır. PKK terörü yok edildi sanırken, mafya terörü ile FETÖ terörünün önü açıldı ve onlara karşı olanlara darbeci denildi. Yılların siyasi partileri devrildi, beklenmeyen DSP birinci, MHP de ikinci parti yapılarak iktidara taşındı. Beklenmedik değişim herkesi şaşırttı ve MHP kompleksi ile Ecevit hastalığına Marmara depremi eklenince, ortaya AKP çıkmıştır.
Cemaat ile AKP birlikteliği, kozmik odaya girip kumpas davalarına belge aranması, ayakkabı kutularına para doldurulması, 15 Temmuz 2016’ya kadar uzanmıştır. Böyle düşe kalka geçen 21 yıl koltuklarında kalabilmiş AKP’nin arka planında sır perdeleri var ki, F-35’ten çıkılıyor, FETÖ getirilemiyor ama İzmir papazı ansızın teslim ediliyor.
AKP ile geçen 21 yılın son 5 yılına “Tek adam dönemi” demiyor muyuz? Bu dönemde, yetkilerimizi ve kendimizi kardeşimize teslim etmek ve uçmayı beklemek oldu. Tabii ki uçamadık, birde baktık ki; Kur 5 kat, maaşlar 3 kat, işsizlik 5 kat ve enflasyon 20 kat zararımıza artmış. Sanırım bizim bu kardeşimiz beş yıl önce rüya görmüş. Bizi neden kandırdın dedik, “Ne yapayım, dış dünya beni kandırıyor, bende sizi kandırıp arada kaybolmaktan kurtuluyorum.”
Politikacı bayram yapamazsa yaşam koşullarının mağduru oluyor. İmar affı çıkarılıp bazı yandaşları korunuyor ama davet edilen felaket sonucu, 15-20 milyon mağdur, 50 bin ölüm, 500 bin yaralı, 85 milyon dolaylı mağdurlar yumağı oluyor. Arkasından bir özür dileme ve karşılığında oyları isteyip yine koltukta kalmak isteniyor. Yeter ki yandaşlar, yoldaşlar ve kendileri rahatta olsunlar.
26 Nisan 2023
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 