Emekli Maaşı

Çağdaş yönetimler ve bu yönetim ortamlarında yöneten olma adaylarının kullandığı kavramların başında  “Demokrasi” arkasından da “Sosyal devlet” gelir. Aslında, bu iki kavrama layığı ile birlikte olduğunda, topluma hizmetin adı olan Siyaset’in kutsallığı tam anlamıyla gerçekleşme imkânı bulur. Demokrasiyi gerçekten kabullenmiş ve onu toplum kültürü olarak hazmetmiş toplumlar, bu hizmetin kutsallığı kazandırıyorlar.

Bu günkü konumuz, girişteki ilkelerin kapsamında sürdürülebilen ve çalışma çağının devamındaki emeklilik yaşamının kaynağı, “Emekli Maaşı”dır. Her bireyin yaşamını sürdürme temel amaçlı olarak çalışma ve kazanma hakkı vardır. Çalışma yaşındayken (18-65 yaş arası), kazancının bir kısmını emeklilik ve sağlık harcamaları tasarrufu olarak biriktirme zorunluluğu vardır. Devlet yönetimlerinin,  bu tasarrufları birey adına bloke edip, birikimlerin değer kaybını önlemek görevleridir.

İşte, “Sosyal Devlet” kavramının gerçeği budur ve zaten bunları hakkı ile yapabilenler, siyasetin topluma hizmetteki kutsallığını verenlerdir. İlk yüz yılı 7 ay sonra dolacak olan TC’nde, sosyal düzenlemeler önce sandıklar şeklinde başlamış ve Emekli Sandığı bunların en uzun ömürlüsü olmuştur. 1946 yılında başlayan SSK ile 1971 yılında başlayan Bağ Kur(Esnaf ve Sanatkârlar ve Bağımsız Çalışanları), yani, Mayıs 2006 da bu üç kurum kapanmış, aynı tarihte 5502 sayılı yasa ile yürürlüğe giren SGK(Sosyal Güvenlik Kurumu) adıyla devam etmektedir.

Ancak bu ülkede sosyal devlet, sadece yazılımda kalmıştır. Şimdide özetle bunları anlatmaya çalışacağım. İlki Emekli Sandığı; Mensupları sadece kamuda çalışanlardır. Devlet 5434 sayılı yasaya göre çalıştırdığı elemanları için maaşlarından kestiği emeklilik primini ödemese de ödemiş kabul edilir. Çünkü sağ cebinden sol cebine aktarma mantığı ile prim kayıtları sorunsuzdur. SSK ve Bağ Kur primleri ödenmediği söylenir ve yaptırım olmadığı için faturası emekli olan çalışana çıkarılır.

Emeklilik, doğal olarak ödenen prim oranında bir maaş demektir. Ama bazı sebepler ve kulplar takılıp, Emekli Sandığı emeklisi aynı değerde diğer kurum emeklisine göre iki üç kat emekli maaşı alır. Bunlar TBMM Millet Vekili olanlar değil, çünkü onlar çok özel ya da kaymaklı emeklilerdir.  Atamızın vekil maaşlarını, öğretmen maaşlarını geçmesin demesi unutulmuştur. Bursa’ya gelmiş göçmenlerin çok özel bir sözü var,  “Nekaa ekmek, okaa köfte.” İşte emekli maaşı böyle olmalı Nekaa prim, okaa maaş. Aynı prim gün sayılı, aynı eğitimde iki emekli farkı; daha az sorumluluk, daha az toplam prim, daha çok risk ve iki kat fazla emekli maaşı oluverir.

Tekrar ediyorum, bu ülkede sosyal devlet anlayışı asla yoktur. Bu tabii ki yeni değil, Şu an her şey 14 Mayısta sandıktan çıkmaya bağlandı. Maaş artışı sandık için plansız, hesapsız ve bodozlamadır. 21 yıllık iktidar bilse ki sandık sıkıntısı olmayacak, kuruş zam yapmayacağına adım kadar inanıyorum. 21 yıl sonunda olabilecek sıkıntılara neden olmuş bir siyasi ekip artık bu ülkeyi asla yönetmemelidir. Bu bir zorunluluk olmuştur. Umarım seçmenimiz iyi düşünür ve oyunu öyle kullanır.

30 Mart 2023

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s