Sitelerde Aidat İsyanı

Barınma, köyden kente göçün en önemli koşul ve sonucu olmuştur. Gecekondu ile başlayıp gündüz konduya, apartmanda daireden sitelerdeki daireye ve şimdi de daha çok daireler olması için rezidans ve gökdelen siteler yapılmaktadır. Her ne şekilde olursa olsun, çoğalan kent insanının ilk hayali ev sahibi olmaktır. Geçmişte kalite düşükte olsa bu imkâna kavuşmak daha kolaydı. Çünkü orta halli bir ailenin aylık kira bedeli maaşının %25’ iken, artık tamamına denktir. Bu yüzden ve isyana kadar gelmiş, site aidatları üzerinde duralım istiyorum.

Konumuzun en hassas noktası “Sitelerde Aidat İsyanı” olduğuna göre, site sakinleri (ev sahibi ve de kiracı), neden isyan ediyor ile başlayalım. Pandemi ile hız kazanan enflasyon sadece çarşı ve pazarı değil, üretim maliyetlerini, işçilikleri(maaşları) de çok etkilemiştir. Aidatlar; yöneten, çalışan, bakım onarım, çevre düzenleme ve ortak kullanılan gaz, elektrik, su gibi giderlerin kaynağıdır.

Bir site yönetimi(büyük küçük aynı) yasal olarak her yıl seçilip belirlenen üç yönetici, bir deneticisi ve site ihtiyacına göre değişen çalışanları olur. Diyelim ki, en küçük 20 daireli bir sitedesin, bir çalışan + 2 çalışanlık yönetime + en az 1 çalışanlık ta diğer giderlere olmak üzere, 4 asgari ücret büyüklüğünde toplam gideri olur. Bunun TL değeri ise aylık en az 40.000,00 TL’dir. 40 bin/20= iki bin TL/ay bir aile içindir.

Evet, harcamaları kısabilirsen azaltırsın. Bu zor ama bin TL/ay olsa da, o bile çok sayılır. Çünkü öyle bir apartman eski bir yapı, oturanları da emekli ya da eşdeğer gelirli asgari ücretlilerdir. Daha beteri kiracı da olabilir. 2 bin TL aidat + 4 bin TL kira, maaşı ve kalanını sen düşün, birde işinden çıkarıldığını eklersen bu ailenin hali yürekler acısı değil midir? Demek ki aidat isyanı denilen bu olay site yöneticilerinden çok geçim şartlarını bu kadar kötüleştiren ülke yöneticilerinedir.

Buralardaki şikâyetçi toplum örgütlenip sokağa çıkabilse ve pankartları ellerinde gösteri düzenlese, hemen karşılarına devletin kendilerine yakın polisleri çıkarılır ve gerekirse şiddet kullandırılır. Madem demokrasi ile yönetiliyoruz, gösteri yapma ve düşüncelerini yazma hakkının olduğu neden kabul görmez ki? Ben buna, Ortadoğu usulü demokrasi, tanımayanlara da eleştiriyi hazmedemeyenler diyorum.

Evet, 21 yıl önce halka hizmet vaadi ve halkın onayı ile devleti yönetme görevi aldınız. Hesaplı hesapsız, iyi veya kötü hizmetleriniz olmuştur. İyilerine minnet duyduk ama kötüleri için en azından eleştirmek istedik. İnanın, eleştirirken iyi kötü dengesini hiç kaybetmedik. Bu bakımdan, 21 yıldır bu ülkede hiç hoş görülmeyecek çok sayıda işler olmuştur. Yandaş kayırma, plansızlık, savurganlık, hepsi bu hale gelişin nedenleridir.

Hizmet ve üretme ekipleri işin ehli kişilerden olsa verimlilik artar kalite yükselirdi. Yerli ürün ve tasarruf bilinci oluşsa dışarıya bağımlılık azalırdı. Ayrışma olmasaydı huzur ve dayanışma artar, terör azalırdı. Paylaşımlı ekonomik yönetim olsaydı, kur ve enflasyon sıkıntımız azalmış olurdu. İşte yapmanız gerekenler ve yapamadıklarınız bunlardır. İnanın, uğraştık ama bu kadar oldu deseydiniz, özverili ve daha demokrat olarak anılıp, sevginizi ve saygınızı devam ettirmiş olurdunuz.

17 Ocak 2023

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın