2024 yılı başlamak üzere ve TBMM komisyonlarında bütçe hazırlıkları yapılmaktadır. Doğal olarak ilk görev Plan ve Proje Komisyonunun, komisyon adı çok anlamlı değil mi? Evet, 90 milyonluk koca bir ülkenin gelecek ilk yılının harcamaları için plan ve proje hazırlamaktan doğal hiçbir iş olamaz. Komisyonda konu ile ilgili yetişmiş vekillerimizin olduğundan asla şüphemiz yoktur. Ama kabul edilen bütçeyi uygulayan ekibin ne bilgisine ve nede hazırlanan plan ve projelere uyacağına güvenemiyoruz.
Burada olduğu gibi her işte güven vermek son derece önemlidir. Öyle ki, yalakalık yaptırılacak görevliye dahi, belki de daha çok güvenilmesi gerekir. Devlet yönettirmek için yapılan seçimlerde verilen her oy, bir güven belgesidir. Demokrasilerde seçim işi, çocuk oyuncağı değildir. Seçip iktidara getirince, eşek yüküyle maaş alıyorlar. İki yıl vekillik yapıp gece yarısı kararları ile kıyak emeklilik kapıyorlar. Bizler 30-40 yıl çalışıp prim ödüyoruz ama pazardan yiyecek alacak para bulamıyoruz.
Bazıları “geçinemiyoruz diye ağlamayın, oyunuzu sizi ağlatmayacak ekibe verin, çünkü patron sizsiniz diyor.” Bu çok doğru ama sorun belli, milletimizin çoğunluğu demokrasiyi anlamamış ve hala köleliğe razıdır. Düz hesap 60 milyon seçmenimiz var, bilinen %10 tarikat kölesi, %10 bilinmeyen tarikat üyeleri, %20 de fanatikler, neredeyse toplam, seçmenin yarısıdır. İşte Ortadoğuluk budur. Bu toplumda demokrasi olsa ne olur olmasa ne olur…
Dile kolay, 21 yıl doldu 22.yıldayız, yani 22 yıldır sandıktan aynı ekip çıkıyor. Nedeni az önce anlatıldı. Yeni seçim ile beş yıl daha olacak, toplam 26 yıl. Bunca zamandır güven tazeleyen iktidar, hep sizi aya seyahate götüreceğim dedi ama çarşıya pazara yaya gidemiyoruz. Bunun adı güvense, biz neye güvendiğimizi bilmiyoruz. 21 yıl önce $ = 1 TL idi, bu gün 30 TL. Sümerbank, Etibank, Tütünbank, Şekerbank, Emlakbank, Pamukbank ve varmıydı bilmiyorum ama Sekabank, yani finansman ve üretim işletmeleri yok oldu. Ama hala ülkeyi en iyi yöneten biziz diyorlar.
Bu,“Her millet layık olduğu şekilde yönetilir.”sözünün kanıtlanması demektir. 21 yıllık güven diyoruz ama bunun adı bir asırda demokrasiyi anlayamamaktır. Eğer buna inanç açısından bakarsak, İslam toplumu 1413 yıldır köleliğin ne demek olduğunu anlayamamıştır. Çünkü burnunun ucunu göremeyen adamın vaad ettiği cennetten başka bir şey öğrenmemiştir.
Vekillerimiz, planlı ve projeli anayasal bütçeler hazırlamaktan aciz değildir. Hükümet hesapsız, savurgan, paramızı sığınmacılara harcayan, değersizleştirip pul eden ve bütçeye rağmen ben yaptım oldu diyendir. Buna rağmen bizler hala güvendiğimiz halde, yığınla borcumuzu, rekor seviyedeki enflasyonumuzu görenler, yeni borç vermez oldu. Çalışanlarımızın %65 asgarili, işsizler ile birlikte bakınca yarım asgaride ve sürünmedeyiz. Bu durumda sürünüyoruz diye ağlamamalıyız.
Bütçe ve güven, 2023 yılı bütçesi 6 ayda tükendi aynı miktarda bir ek bütçe eklendi o da yetmedi. Zamlar %200, vergilerde aynı, kasabın yolunu zaten unuttuk, bunun adı sürünme değil mi? Ücret artışlarına gelince, çalışana %40, emekliye %25 peki bu sürünmeden nasıl kurtulacağız? Yaradan’ımız, bizi korusun diyerek avunuyoruz.
03 Aralık 2023
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 