Tarikat Reklamları

Sosyal Medyada artık tarikat ve cemaatlerin reklamlarını görüyoruz. Anormal bir şey değil, kendilerini tanıtmak, kölelerini çoğaltmak ve gelirlerini artırmaktır. Yani ticari rekabete uygun bir çalışmadır. Reklamın bu aşamadaki konusu, müşteriyi kim daha kolay cennete götürmesidir. Bu dünyanın cennetlik işi, müşteriye kim daha çabuk iş bulabilir olabilirdi, görünüyor ki henüz o cesaret düzeyine gelinmemiştir.

Enes Kara adlı tıp öğrencisinin intiharından sonra, tarikat ve cemaatlerin gündemi yenilenmiştir. “İşte Türkiye’nin Tarikatlar ve Cemaatler Haritası”ndan çıkardığım bilgilere göre, toplam tarikat sayısı 9 ve toplam cemaat sayısı 66 dır. Yani, tarikatlara il dersek, cemaatlere ilçe ve guruplara da bucak olur. Bunları bir listede gösterirsek;

TARİKATLAR                              CEMAAT SAYISI              GURUP SAYISI

1 – Nakşibendî                                            19                                    16

2 – Kadiri                                                     13

3 – Halveti                                                   10

4 – Rufai                                                       11

5 – Melami                                                  6

6 – Şühvediyye                                            1

7 –  Çeşitiyye                                                2

8 – Şelaziye                                                  4

9 – Mevlevi                                                  0 

TOPLAM                                                      66                                      16

Nakşibendî tarikatına bağlı NUR cemaati, cemaat büyüklüğünde 16 guruba sahiptir. Bu durum dikkate alınınca, listedeki sayıların doğruluğu netleşmiş olur.

Buraya kadar mevcut durumun kaydı yapıldı ama bundan sonra sözü edilen tarikat, cemaat ve guruplar hakkında yorumlar yapacağız. 02 Eylül 1925 de TBMM’nde görüşülüp kabul edilen 677 sayılı yasa, 30 Kasım 1925 tarihinde tekke ve zaviyeler kapsamında olarak tarikat ve cemaatler kapatılmıştı. Çünkü bu ortamlarda inanç bilgilenmesi ve cennet vaat edilmesi karşılığında kazançlardan pay ve de ödemesiz hizmet alınıyordu. Diğer bir tanımla, “tarikatın kölesi ile sözleşmesi” sayılıyordu.

Kölelik, geçmişten günümüze kadar gündemde kalmıştır. Yasaklanmasına rağmen bu ayıbı yaşatmak için çalışan tarikatlardır. Çünkü onlara hizmet alacak köle, siyasilere de oy verecek aptal seçmen gerekiyor. Mesele sadece bu kadar da değil, mandalığa göz koymuş ülkeler de, üretmeden tüketecek koyun benzeri millet arıyor. Evet, bizde böyle yönlendiriliyor ve el değmeden parçalanıp hap gibi yutulduğumuzu farkında olamıyoruz. Bu günde sayfamızı doldurduk ama devamı sonraki yazımızda olacaktır.

05 Ocak 2023

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın