Kültür Devrimi

Ülkemizin son otuz yıldaki en önemli atılımı kuşkusuz internettir. Bazıları internetin okuma alışkanlığını azalttığını söyler ama ben katılmıyorum. Çünkü hiç okumayanlar dahi, düşüncelerine uygun paylaşımları okuyorlar. Verimlilik ve yararlanma oranı tartışılır ama kültürel etkinlikleri içeren yazılar ve görselleri takip edenler çoğalmıştır. İletişimlerde yazılım ve dil kavramlarının anlaşılır olması gerekir. Ancak, asıl yarar farklı dil bilmek olsa da, benzer harfleri kullanmanın avantajı olduğu görüşündeyim.

Ekim ayı boyunca Cumhuriyetin farklı yansımalarını anlatmaya çalıştım. Tam bitti derken, 23 Ekim 2022 Pazar günü, geçmişte Kültür Bakanlığı yapmış, şimdi TBMM Gurup Başkan Vekili Mahir Ünal, bir gün önce katıldığı kitap fuarı toplantısında, “Harf devrimi ve Cumhuriyetin, toplumu kültürsüz bıraktığı” iddialı haberi, toplumu hayrete düşürmüştür.

Ak Partinin kara bakışlı Mahir Bey’inin, bu çıkışında gerçekçi olmadığını düşünmek istiyorum. İddialar gerçek görüşleri ise, dünyadan habersiz olduğunu demek isterim. Ama yaklaşan seçimlerde, seçim bölgesi liste başında olmayı seçilmek isteyen herkes düşünür. 20 yıldır işbaşında olan bir parti bu gün ülke ekonomisini batağa sokmuşsa, seçilememe endişesine bağlı gündem değiştirme çabası sonucu da olabilir. Bence, var olan gerçek, Anadolu Türk toplumundaki kültür eksilmesinin başlangıcı 1517 yılı, yani, hilafetin Osmanlıda başlangıç tarihidir.

Osmanlının saray harcamaları, varoluş nedenleridir. Saray hazinesi boşalınca, para bulmanın yolu, bir yer hedeflenip oraya yönelik sefer ilan edilmiş. Anadolu’nun 20-50 yaş arası erkekleri savaşa çağırılmış ve gidenlerin yarısı dönmemiştir. Acı olanı, ganimetler saray cariyelerine kese dolusu altın olarak sunuluşudur. Aileler acılarını, ağıtlar ve türküler ile şehitlerinin ruhlarına ulaştırmaya çalışmıştır. Durum bu günde çok farklı değil, parası ya da torpili olan askerliği sıyırır, olmayan şehitliğe razı olur.

Seçim yaklaşıyor, tüm siyasi liderler şimdiden telden tele geçip, ekonomik sıkıntıdan bunalmış halka rağmen, seçime evrilmiş çalgılar ile eğleniyor. Mahir Bey’in yaptığı da bunlardan biridir. Üstelik ben söylerim sen söyleyemezsin sansür yasası rahatlığı ile oluyor. Bizim Cumhuriyet ve Demokrasi anlayışımız hep burada takılıp kalmıştır. Bir asır sonra dahi kendimizi herkesten fazla demokrat görmeye devam ediyoruz.

Bizim toplumuzda siyasetçiler,  daha çok inançlı görünerek, durumu fark edemeyen seçmenleri kandırmayı başarıyorlar. Her aklı başında sade vatandaş, bir toplumda yaşamın tüm koşullarının kültürel yapısı sayesinde oluştuğunu bilir. Yani, inancı da kültürünün bir parçası olup, kutsallığı gereği amaçlı olarak örselenmemesi gerektiğini bilir. Özetle politikacıların tarikatlara taviz vermesinin nedeni, köleliği kabullenmiş seçmenlerin oyları değil midir?

Başta da belirttiğim gibi, Kültür Bakanlığı görevinde bulunmuş bir zatın, harf devrimi ve cumhuriyetin toplumu kültürsüz bıraktığı iddiasına inanmıyorum. Eğer gerçek ise, bu aldığınız eğitimi hazmedememiş olmanıza dayanır. Ayrıca inancınızı amacınıza alet edip, kötü örnek olduğunuzu ve çağdaş cumhuriyet ile ilkelerini karaladığınız için size ve sizin gibi düşünenlere güvenilmemesinden yanayım.

25 Ekim 2022

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın