20. yy’ın ilk çeyreği, tüm dünya milletlerinin ve özellikle bizlerin savaşma dönemidir. İkinci çeyreğinde, ilk çeyreğin ateşi sönmemiş ve insanlık tarihinin en kanlı bir dünya savaşı(2.dünya savaşı) daha yaşanmıştır. Üçüncü çeyreğinde münferit çatışmalar olmuşsa da, temelde soğuk savaş dönemidir. Son çeyreğinde, sıcak/soğuk savaşlar yerini bölgesel terör çatışmalarına bırakmıştır. 21.yy’ın ilk çeyreğini bitirmek üzereyiz ve son İsrail saldırıları ile dünya terörüne dönen çatışmaları anlatmaya çalışırken gerilere bakacağımız için son beş çeyrek asrı özetlememiz gerekiyor.
Evet, “Dünya Terörü”, biz bu terörü 1974 Kıbrıs çıkartması sonrası açıkça yaşıyor ve yüz bini aşan canlar ile ülkeyi birkaç kez yeni baştan imar edecek bedeller ödedik, hala da ödüyoruz. Sebep olanlar, son elli yılda devlet yönetenler ve onları, birkaç paket makarna veya bakliyat için başta tutan ve dağarcıklarında kölelikten öteye düşüncesi olmayan zavallı, zayıf karakterli seçmenlerimizdir. Peki, kim kaybediyor? Elbette ki bu vatanda yaşayanların tümü kaybediyor.
Son elli yılın her 4-5 yılında bir meydanlara çıkıp demokrasi naraları atanlar, muhtaç seçmene rüşvet ile devletin makamlarında kalmayı başarıyor ama devletin ve milletin kaybettiklerini neden anlamıyor? Büyük bir olasılıkla anlıyordur ama kendi çıkarı için anlamak istemiyor ve sırtını terörü besleyenlere dayıyor. Böylece yasama ve yürütme koltuklarının müdavimleri olup, demokrasiye yeni versiyon kazandırıyorlar.
Elli yıldır terör ile uğraşıyoruz, vuran ile vurulan aynı milletin insanıdır. PKK, YPG ve FETÖ, zaman gelir bunları davul zurna eşliğinde kabul ederiz ve çadır mahkemeleri kurar aklarız. Zaman gelir FETÖ ve mensupları ile kol kola gezeriz. Akladıklarımız çok geçmeden canlı bomba olup vahşet yaratır. FETÖ de içten fet etmiştir devleti devirir. Şimdi anladık mı, yönetici seçmesini bilmemenin zaralarını?
Soğuk savaş bitti terör çağı başladı, bakıyoruz bu çağları yönlendiren adres ABD ama sorarsan ben değilim diyor. Vietnam da Irakta kendini denedi beceremedi, İran, Libya, Afganistan, Mısır ve Türkiye, bastır parayı, bul kareyi, ne hoş değil mi? Savaşmak değil bu, terörist eliyle savaştırmaktır. Yani bunun adı ABD efeliğidir. 12. ve 13.yy’ların Osmanlısı, haydi aslanlarım hücum der, parayı kucaklar döner. 19.yy’da İngiltere ve dev donanması, tatil havası ile gittiği bir devletin kıyısında demirler ve alacağını alıp ülkesine döner.
Peki, Yahudiler yeni doğmuş çocukların ölümüne sebep olarak ne yapmak istiyor? Onlar,Ortadoğu’nun yerlisi, Arapların akrabasıdır. Bence, çoğunluktaki aptal akraba, azınlıktaki akıllı akrabayı yanında barındırmamış. Kötü anılar yaşanmış ki bu gün öcalma duygusu ile davranıyor. Uzun bir geçmişten sonra gösterilen kindarlık hoş olmuyor. Ne yazık ki tüm dünya, İsrail’den yanadır. Bu yüzden, açıkça devam eden vahşetin, tüm dünya seyircisi olduğu için savaşın adı “Dünya Teröristliği” oluyor.
Bu girişimin sonu nereye varır bilemiyoruz. Ama Yahudi kafaya takmış, istediği yerleri elde edene kadar sürdürecektir. Filistin aslanın istediği sarı öküzdür. Yarın da sıra, kara öküz olan Suudi’lere gelir. Aslında dünyanın baş teröristi ABD’dir. Biden, İsrail’e gelip kol güreşçisi gibi destek verince, Netanyahu korkar mı?
22 Ekim 2023
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 