Yaşamın Gerçekleri

İngiltere’nin tahtına 1952 yılında oturan Kraliçe ll. Elizabeth, 08 Eylül 2022 tarihinde 96 yaşında iken vefat etmiştir. 2.dünya savaşı öncesinde, bu günkü ABD gibi dünyayı yöneten İngiltere’nin son 70 yıllık kralı(Kraliçesi)’nın yaşama veda etmesi önemli bir olaydır. Merhum Kraliçe gibi yaşamın gerçekleri ile barışık, topluma hoş görü ile yaklaşanlar olduğu gibi, benzeri makamlarda olup herkese tepeden bakarak “Ben, Ben olmazsam bu ülke batar.”diyen zavallılarda, mutlaka bu dünyaya veda edecektir.

Hemen belirteyim, bu yazıya başlarken, vefatı dolayısıyla Kraliçe’den Fazlaca söz edilecektir ama devamında “Ahmet-Mehmet” demeden ve olabildiğince tepelerde olanlardan değişik örnekler ile sürdürmeğe çalışacağım.

İlk örneğimiz yine merhum İngiltere Kraliçesi olacaktır. 19.yy da, üzerinden güneşin batmadığı söylenen İngiltere’nin merkezinde, bu günün gözdesi demokrasiye çok iyi ev sahipliği yapılmıştır. ¾’ü deniz olan mavi yerküre yüzeyinin her yerine, güçlü donanmasıyla ulaşan ve milletleri kolonileri haline getiren bu ülke, kolay elde ettiği imkânların hovardası olsa da, o milletlerin önünü açık tutup, demokrasi ile barışık olmalarına yardım etmişlerdir.

Birinci ve İkinci Dünya savaşlarının bir amacı da, İngiliz hegemonyasının önlemektir. Mesela, 2.dünya savaşında ABD, Hitleri durdurmasaydı, bu günün dünya patronu Almanlar olabilirdi. İşte bu yüzden savaşların kaderini değiştiren ABD, yenidünya patronu olmuştur. 1952 de İngiliz tahtına oturan ll. Elizabeth’in hoşgörülü tutumu, hırslı ve inatçı İngiliz toplumunun yeni maceraya atılmasını önlemiş ve Yunanistan doğumlu demokrasiye, monarşi düzeni devam ederken, harika bir ev sahipliği yaptırabilmiştir.

Biraz da ABD’nin dünya patronluğundan söz edelim. Bu patronuk henüz 76 yıllık tır. ABD, dedeleri İngilizler kadar insancıl değildir. Demokrasi getireceğiz diyerek işgal ettikleri milletlere vahşetin en kötüsünü yaşattıklarını, çıkarları için hak, hukuk ve adalet tanımadıklarını görüyoruz. Dost diye el uzatıp müttefikiz dedikleri ülkemizde, 76 yıldır cemaat, tarikat ve terörü açıkça destekleyip, amaçlarına ulaşmaktan geri kalmamışlardır. Dünyaya gaddar babalık yapan, henüz 300 yıllık tarihinde Amerikan yerlilerine dahi umut verememişlerdir.

Yaşamın gerçeklerine biraz da Ortadoğu ve Ortadoğulular gözüyle bakalım. Bizler de Ortadoğu kapsamındayız. Daha çok bu alanda yayılan Osmanlı’nın büyümesi, hilafeti devralana kadar sürebilmiş ve hilafeti ticarete çevirmekte baskın olan Araplar karlı çıkmıştır. Bu gün dahi arap soyundan gelen yâda araplaşan imamlar 9 yaşındaki kızların gelin olabileceğini, takkeli oğlanların tebligatçı olarak sokaklara çıkmasını, yetkili kadınların çocuklara tecavüzleri görmezden gelmeleri düşündürücüdür.

Anadolu’yu yurt edinmiş toplumun etnik gurupları, yurttaşlık bilinci ile son var oluş mücadelesinin kurtuluş savaşı olduğunu kabul eder. Dün 09 Eylül 2022 günü kurtluş savaşının bitişini simgeleyen İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılıydı. Sakarya,  Bursa Afyon ve İzmir’de şehit yüz binlerce atalarımız, Vanlı, Rizeli ve Kastamonuluydu. Bu zaferleri değersiz olarak tanımlayan İsmail Kahraman’ın TBMM Başkanlığı yapmış olması büyük bir talihsizliktir. Ne yazık ki bu hata asla bilinçsiz değil, soy farkının bilinçli olarak dışa vurumudur.

10 Eylül 2022

Hüsnü ARSLAN

Yorum bırakın