Taşeron Anayasa

Uygulamalı her işin patronu, ustası ve çırağı vardır. Bazen ustalar kendilerini kaptırıp yaptıkları işin patronu zanneder ama hiçbir zaman çırak bu duyguya kapılmaz, çünkü kendine güveni yoktur. Konumuz Anayasa, demokrat bir ülkenin yöneteni, yapacağı her işin, atacağı her adımın anayasaya uygunluğunu sağlamak zorundadır. Anayasa, Babayasa tanımam diyen yönetenlere de zaten demokrat değil diktatör denir…

Her işyerinin uymak ile zorunlu olduğu bazı yasa ve tüzükler gibi, demokrat ülkelerin de bir anayasası vardır. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde, devletin sahipleri o ülkede yaşayan insanların tümüdür. Herkes yönetimde olamayacağı için yönetenleri milletin seçimleriyle belirlenir…  Devlet yönetimlerini, şirket yönetimlerine benzettik ama devlet ortaklığı, örneğin TC’nin toplam nüfusu 85 milyon, 18 yaş üzeri nüfusu da 60 milyon ise, yeryüzünde 60 milyon değil, bir milyon ortaklı dahi özel şirket yoktur.

Şimdi gelelim anayasa hazırlığına; 3-4 gün önce anayasa hazırlamak zor iştir dedik. Yüz maddelik bir yasa hazırlığını küçümsemeyelim. Bunun anlatımı için yine bir benzetme gerekiyor. İslamiyet’in yüce kitabı Kur an da, toplam 114 sure vardır. Ama öğreticilerin ifadesine göre Fatiha suresi, kur an’ının en kısa özetidir derler. Anayasa, devletin tüm yasalarının özeti değildir ama hazırlanmış ve hazırlanacak yasaların ters düşmemesi gereken temel yasasıdır ve işte bunun için anayasa yapmak çok zordur.

Ben naçizane sade bir vatandaşım ve tarafı olduğum bir siyasi parti vardır. Böylesine önemli bir yasayı hazırlayacakların içinde asla siyasi kimlikliler olmamalıdır diyorum. Bunu, yeter sayıda uzman hukuk bilim insanı hazırlamalı ve gerektiğinde onlar bile farklı bilim insanlarından destek almalıdır. Böyle bir anayasa hazırlama kurumuna da taşeron dense bile fark etmez, çünkü sıra dışı, bilinçli ve çok yönlü düşünebilendirler. “Bilen ile bilmeyen bir olur mu?”

Siyasilerin, özellikle iktidarın niyeti anayasayı biz hazırlayacağız düşüncesindedir ama sonucu, 16 Nisan 2017 den daha beter olacaktır. 1.’si, bu iş için muhalefet desteği zorunluluğu var. 2.’si, yine benim istediğim gibi olacak görüşü hakim ve olamayacak. 3.sü, zorlayarak yapıldı diyelim, bu kez halk kabul etmeyecek, çünkü 2017 de evet diyenlerin umutları kırılmıştır. İyisi mi siz en azından darbecilerin yaptığını yapın.

İktidarın yandaş ortağı, ilk dört maddeyi koruyarak istediğimiz anayasayı yapabiliriz diyor. Onların yeniden meclise girmeleri çok zor, yeni anayasa başlangıcı sağlam ama kalanının çökeceğini biliyorlar ama yinede vefalı ortak olmak istiyorlar(Ya tutarsa..). Tabii kollanan millet değil, Eğer tutarsa yine BEN olacaktır. İktidarın büyük ortağı hala kendinden emindir. Bunca sıkıntıya rağmen gene onlar önde olacak ama bu kez %40’ın altında olması daha kuvvetlidir.

Son bir önerim ile konuyu sonlandırmak istiyorum. Eğer bu günün iktidarları ülkenin siyasi tarihinde iyi izler bırakmak istiyorlarsa, yukarıda sözünü ettiğim anayasa hazırlığına imkân verir, yirmi yıllık hatalarını düzeltmek ve dünya milletleri nezdinde kaybedilenleri telafi etmeye çalışır.

10 Şubat 2021

Hüsnü ARSLAN