Yobaz takımı, arada bir mehdi gelecek diye tutturuyor. Mehdi’nin, 21.yy’ın bilim çağı ortamına geldiğini düşünelim. Mehdi, dünyanın diğer ucundaki tanıdığa ulaşmanın parmak dokunuşu kadar yakınlığının ötesinde ne yapacağını merak etmez misiniz? Onca zamandır gelen peygamberler, insanlığı terbiye edemediği açıkken, mehdi gelip dünyalıların egolarını nasıl yok edecektir? Kaldı ki yedi milyon dünya nüfusunun %45,4’ü hala geçerli olan üç dininin dışındadır.
Son cümlemize, ABD’deki Pew Araştırma Merkezi’nin Din ve Kamu Yaşamı Forumu, “2010 Dünyanın En Önemli Dini Gruplarının Büyüklüğü ve Coğrafi Dağılımı” adlı Raporundan bir kesit ile devam edelim.
Dünya nüfusunun 2,2 miyarı (%31,5) Hıristiyan, 1,6 milyarı (% 22,9) Müslüman, bir milyarı (%14,3) Hindu, 500 milyonu (%7,1) Budist, sadece 14 milyonu (%0,2) Yahudi, 400 milyon (%5,7) geleneksel inanıştakiler, 58 milyonu (%0,8) ise, “Jainizm, Sihizm, Şintoizm, Taoizm, Tenrikyo ve Zerdüştlük” gibi diğer dünya dinlerine inananlar ve 1,22 milyarı (%17,5) da, hiçbir dine inanmayanlar oldukları belirlenmiş…
Dünya nüfusunun 1/5’i Müslümanların beklediği mehdi, tüm insanlığa ayar verecek ve eğer olmazsa, dünyanın sonu gelmiş olacak, akıllı işimi bu? Evet, bu iddianın son sahibi, Cumhurbaşkanlığı baş danışmanı emekli General Adnan Tanrıverdi’dir. Sn. Tanrıverdi, İslam İşbirliği Kongresindeki konuşmasından hemen sonra danışmanlık görevinden ayrıldığını da açıklamış. İşte buna, doğru bir karar olmuş diyelim.
Başta, mehdi’yi bekleyenlerin yobazlar olduğunu yazmıştım. Bundan kastım, eğer bir din görevlisi uluorta laflar ediyorsa, mutlaka bir beklenti krizi yaşıyordur. Tanrıverdi ise, şanlı Türk Ordusunun üst kademesinden emekli ve sonra da Cumhurbaşkanlığına askeri danışman olması uygun görmüş. Yani diyanet içinde ne yapacağını bilmeyen şaşkın yobazlardan biri olacağını düşünmek dahi istemiyorum.
Ortadoğu, İslam ülkelerinin konuşlandığı bir bölgedir. Bu bölge ve diğer bölgelerdeki tüm İslam ülkelerinin sosyal yapıları ile yaşam kaliteleri çok düşüktür. Zengin doğal kaynaklarına rağmen, bunun tesadüf olması imkânsızdır. Son 15 yıl içinde huzuru kalmış tek bir Ortadoğu ülkesi kalmadığına göre ihtiyacımız mehdi’ye değil, bilimsel yöntemler ile eğitilmiş toplumlara ve o toplumların üretime yönlendirilmesidir.
İslam ülkelerinin en acil ihtiyacı, kadınlarını eğitip değer vermesidir. Çünkü eğitilmemiş kadın(Anne) eğitilmemiş çocuklar yetiştirir. Zaten sistemde etkili olan tarikat ve cemaatlerin istediği budur. Çünkü eğitimli bir toplum, böylesine çağdışı yaratıklara kul ve köle olmak istemez. Bu çağda bile mehdi’nin gelmesini ya onların içindekiler, ya da onların baskısında ve onlardan çıkar elde edenler söylemektedir.
Ortadoğu milletlerinin geldiği nokta, yaşadıkları dram ve çektikleri acı çok büyüktür. Dünyanın öbür ucundan gelen zorbaların almak istediği sadece malınız ve paranız değil, tarihiniz, kültürünüz, inancınız, geleceğiniz ve yaşama sencinizdir. Mehdi gelip sizi kurtarmasını beklerken, inancınız yok olmuş, camiler kiliseye dönmüş olacaktır.
11.01.2020
Hüsnü ARSLAN