Değişen Dünya

Kimilerine göre dünya değişmez, daha doğrusu değiştirilemez. Kimilerine göre de dünya çok değişti ve değişmeye devam ediyor. İnsanlar çoğalıyor, bitki örtüsü ve buzullar azalıyor ama ortalama sıcaklık her yıl, bir önceki yıldan daha fazla oluyor. İnsanlar kuşlara özeniyor ve hava trafiği devamlı artıyor. Hatta kuşların gidemediği gezegenlere dahi gidip geliyor. Tüm bu olanlara rağmen Hahamlar, Papazlar ve İmamlar dünya değişmesin istiyor.

İnsanlık var oluşundan buyana, hep manevi desteğe ihtiyaç duymuştur(Güneş, Ateş, Su vs). Uzak doğunun izm ile sonuçlanan(Hinduzim, Budizm) gibi, ilkel dediğimiz inançları hala devam etmektedir. Uhrevi inanç dediğimiz Ortadoğu’nun Yahudiliği, Hıristiyanlığı ve Müslümanlığına göre, Tanrı’nın yarattığı hiçbir varlık yok edilemez iddiası hâkimdir. Dünya değiştirilemez diyenler de, bu sondaki gruplar olup, inanç yoluyla yakaladıkları zahmetsiz yaşamı kaybetmek istemiyorlar.

Uhrevi inançların temel amacı, toplumları doğruluğa yöneltmek ama din tanıtıcıları, gücü kendi çıkarları için saptırıp avantaj elde etmektir. Bunun tek kelime ile anlatımı sadece “Bencillik”tir. Haham ve Papazlara diretilmiş ama İslam’ın şeyh ve imamları toplumu köle görmektedir. Yahudi ve Hıristiyan siyasetçileri demokrat ve özverili, Müslüman siyasetçileri ise, adaleti sadece kendileri dağıtmak isterler. Bu yüzden, Avrupalının(Batılının) üretmeden yiyen tarikatçısı ve yamuk siyasetçisi olamaz.

Açıkça fark etmesekte,  dünya önemli ölçüde değişiyor. Buzulların en bol zamanında gölet halindeki Karadeniz ve Marmara denizinin bu günkü hali ile dev dinazor’lardan sadece fosil kalması, değişimin çarpıcı örnekleridir. Yaşayan insanların ilk bilinen sayısı bu gün üçe katlanarak toplamı yedi milyara ulaşmıştır. Son bir yıldır dünyayı tehdit eden ve boyutları mikron birimleri ile ifade edilen covid-19, yaklaşık 1,5 milyon insanı yok etmiş ve daha ne yapacağı belli değildir. Bunlar değişim değimlidir?

Bilim ve teknolojide sınırsızlığa ulaşmış eğitimli milletleri, trene bakar gibi seyreden İslam toplumları sadece bu günü, birde ahrette onlarca huri ile birlikte olmayı hayal ediyor. Üstelik bu şartları ona sağlayacak olanının şeyhi olduğunu sanarak. Böyle bir toplumdan muasır medeniyete uyum beklenir mi? Buna kesinlikle hayır diyebiliriz. Çünkü “Nekaa ekmek, okaa köfte”, çocuklarımızı papağan gibi değil, bilim insanı gibi yetiştirmemiz gerekiyor. 

WordPress- LiveTerra da 18 Şubat 2021 de yayınlanan “Evi Camdan Olan Pencereme Taş Atmasın” yazısı ile altı çizilen din kardeşliği ve Müslüman bencilliği, bana göre eğitim yetersizliğine bağlıdır. Birde, 5-6 yıl önce Suriye’nin kuzeyine yerleşen IŞİD’li yaratıkların, İslam adına diyerek yaptığı kepazelikleri ve İslam’a verdiği zararları, ne kadar imam ve tarikat varsa kabul etmiştir. Onların ve önlerin de diz çöken siyasilerin kara yüzlerini, tez zamanda halkın bilmesi gerekmektedir.

21 Şubat 2021

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s