Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Coronavirus (2019-nCoV) nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 100’ü aşmışken, Avrupa’da da yayılmaya başladı. Başlangıcından bu güne bir ay olmadan, insanların yoğun yaşadığı her yerde hastalık görüldü ve ne yazık ki çok hızlı olarak yayılmaktadır. “Coronavirüs belirtileri” olarak internete girdiğimde ilk gördüğüm Anadolu Sağlık Gurubu Hekimlerinin açıklaması, hastalığı anlamaya fazlasıyla yeterli olduğunu gördüm. Bu yüzden, hastalığın hayata dair taraflarını anlatmak istiyorum.
Bu salgın hastalık ilk defa Çin de başlayınca, nedenleri olarak önce ABD ile Çin arası ekonomik gerginlik dolayısıyla, ABD’nin Çin’e biyolojik savaş başlattığı iddia edildi. Bu salgında ABD’nin de zarar göreceği düşüncesi, iddiayı zayıflatacağı görüşündeyim. Sonraki iddia, Çin halkı beslenmesinde yaygın olarak böceklerin tüketmesi oldu. Ama bu tüketim de yeni değil, eğer coronavirüsü yeni ise, iddiayı çürütmesi gerekir.
Genel adı grip olan ve pek çok virüsün sebep olduğu hastalıklar zaten hızlı yayılır. Yurt dışı ve yurt içi turizm ile iş gezileri, hastalıkların birlikte taşınması nedenidir. Gribal hastalıklara karşı geliştirilmiş aşılar ve bağışıklıklar dahi yayılmanın hızını önlemiş değildir. Gribal hastalık etkileri daha çok yaşlıları ve özellikle kronik hastalığı olanları etkilemesi de normaldir.
Böylesine yeni bir virüsün yayılması daha da hızlı oluyor. Dolayısıyla devletler, sıkı bir mücadeleye giriyor. Nedense Avrupa bu gribi çok ciddiye almadı. Bu yüzden olacak ki, Çin’den sonra virüsün ilk atladığı bölge Avrupa oldu. Çin ile daha yakın ve çok ilişkileri olan İran bile Avrupa’dan sonra etkilendi. Aslında en büyük suç şüphelisi ABD şanslı durumdadır. Buna rağmen daha radikal tedbirler alabiliyorlar. Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ve milletleri, önlem almada sadece Yaradan’a emanettir.
Peki, virüse karşı Türkiye ne yaptı? Açık söylemek gerekirse, başlangıçta çok etkili önlemler alındığı söylendi ve bu söylemler inandırıcı oldu. En küçük şüpheye karşı uygulanan ciddi önlemlerden söz edildi. Tüm bu olumlu çalışmaları organize eden Sağlık Bakanından, tarikat mensubu denmesine rağmen daha da övgü ile söz edildi.
Uluslar arası finans kurumlarının 11 Mart 2020 de, virüs ile mücadele eden ülkelere kredi yardım edileceği söylenince, Sağlık Bakanının sözü Türkiye’de virüs olabileceği şekline döndü. Bir gün sonra da, anlı şanlı bakanlar kurulu toplandı ve beklenmeyen radikal önlemler dizisi ilan edildi. Buraya kadar para kuyruğuna girme beklentisi dışında her şey, olması gerektiği gibi gelişti.
Evet, son olarak en kritik durumumuza gelelim. Ülkemiz virüs krizinin göbeğindedir. Hükümet kararları geç olsa da, bakanlık gerekli her önlemi almıştır. Halkımız virüs sinyalini anlayınca, marketlere koşup bazı gıda maddelerine hücum etmiş ve rafları boşalmıştır. Çoğunu ithal ederek tükettiğimiz ürünlerin kapanın elinde kalması olayı, topluma bencil, fırsatçı ve yağmacı imajı yaratmıştır. Yazıklar olsun!
13.03.2020
Hüsnü ARSLAN