Duymayan duysun, bilmeyen öğrensin, TC, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Şu an 82 milyon nüfusun yarısının kafaları, TC’ye karşı karışıktır. Karışıklığı yaratanlar dıştan düşmanlar, içten hainlerdir. TC, asırlardır Anadolu’da yaşayan Türk toplumunun son bir asrındaki, devlet simgesidir. Bu simge kolay kazanılmadı, uğrunda kan akıtıldı, can verildi, hala da veriliyor ve verilecektir.
Bir asır önceki kurtuluş savaşımızda, olmak ya da olmamak mücadelesi verilmiş ve yüz binlerce şehidimiz olmuştur… Bu mücadeleye Anadolu’da yaşayan tüm etnik guruplar katılmıştır. Bursa, Kastamonu ve Konya, savaşa katılımda en çok payı olan illerimizdir. Bizleri o kutsal zafere onlar ulaştırmıştır. Kurtuluş savaşının efsane ismi Şerife Bacı ve cephede tüm erkekleri şehit olan Dereköy’ün adı şimdi Ersizlerdere köyü dediğimiz yer, Kastamonu ilimizdedir.
Devamında 29 Ekim 1923 de, son uygarlığımız(16.) Türkiye Cumhuriyeti(TC) ilan edilmiştir… Neden TC? Nedeni gayet açık, Anadolu Selçukluları ve Osmanlı, Türk uygarlıklarıdır. Evvel ezeli diğer etnik gruplar ile iç içe olunmuştur. Aralarında hiçbir zaman sen-ben sorunu olmamış. Sadece hâkim olan gurup Türk olduğu için devletin adı TC olmuştur. Ne var bunda? Çocuklarınızı askerlikten engelleyen bu isim midir?
Bir meczup çıkar, “kurtuluş savaşını keşke yunan kazansaydı” der. Diğerleri, biz Türk değiliz Arap’ız der. Düşman ayartması ile bağımsızlık terörü estiren çapulcular, yasalar ile yok sayılmış şeyh, şıh, tarikatçı ve cemaatçiler, yani ne kadar cumhuriyet ve demokrasi düşmanı varsa dilleri, boynuzları uzadı. Düne kadar hepsi sus-pustu, onları yüreklendirenler, demokrasi ve sandığı arkalarına alarak, hıyanete göz yuman olmuyorlar mı?
Bunlarda milliyetçilik bitti, yerine çıkara dayalı ümmetçilik geldi. Üretip yiyenler değil, kaynakları satıp tüketenler türedi. Koltuk hırsı için gidişata göz yumanları saf dışı edemeyen bir millet, asla sıkıntılardan kurtulamaz. Cumhuriyeti ve kurucularının ilkelerini yok sayanlar, kendilerini de kaybederler.
İki gün sonra Cumhuriyetin kuruluşunun 96.yıldönümüdür. Şimdiden bazı il valileri cumhuriyet kutlama ve yürüyüşlerini engelleme yarışına girmişler. Ülkenin ekonomik sıkıntıları ve adaletsizliği tavanda, iktidar tepkilerden hoşlanmayabilir. Ama sizler iktidarın değil, milletin valisi’siniz. Çünkü iktidarın da sizin de maaşlarınızı millet ödüyor. En büyük milli bayram etkinliklerine engel olurken, milletin doğal haklarına engel olmuyor musunuz?
TC’nin ne olduğunu, işi-aşı olup, baharı bekleyenlerin çocukları bilemez. İşi-aşı olmasa da davul etkinliği ve alnına kurban kanı sürüp çocuğunu askere yollaya bilir. Bu kritik coğrafyada, TC ve önceki uygarlıklar hep böyle yaşamıştır. Türk olabilmenin vazgeçilmez şartı vatanını evi, milletini ailesi olarak görür. Atatük’ümüzün ifadesiyle, Ne mutlu Türküm diyene!
27.10.2019
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 