Afetler Ülkesi

Değişik başlıklar altında çok kez afetlerden söz etmişimdir.  Afet kapsamındaki kötü olaylarımızı sıralarsak; Salgın hastalıklar, Terörler, Savaşlar, Aşırı kar-dolu-yağmur yağışları,  Seller, Heyelanlar, Çığ düşmeleri,  Kuraklıklar, Soğuklar, Depremler, Yangınlar (Özellikle orman yangınları), Çevre sorunları(Deniz kirlenmeleri), Trafik kazaları, Göçler ve Ekonomik çöküş(enflasyon)’lerdir.  Anımsayamadığım afetler de olabilir ama bunların tamamını birlikte düşününce, “Afetler Ülkesi” olmaz mıyız?

Bu gün 17 Ağustos, 22 yıl önce 7,2 şiddetinde ve 45 saniye süren Körfez illerimizin çok büyük depremini yaşamıştık. Gölcük merkezli olan bu depremden, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa ve İstanbul illerimiz yeterince etkilenmiştir. Gerçek can kaybımız elli bin civarında ve ülke genelindeki ekonomik varlığımızın %25’i bir anda yok olmuştur.

Evet, kayıpları ve sonuçları ile dünya tarihinde ilk sıraya oturan Körfez Depreminden sonra, ilk beş yıl boyunca basında ve özellikle televizyonlarda devamlı konuşuldu ama sonra unutuluverdi. Depremler hep kendini hatırlattı ancak, zamanla güçlendirme ve dönüşümler gündeme gelse de, arka planlarda hep rantçılar göründü. Yönetimlerin de ranta katılması, bu işin tuzu biberi oldu. Sonuçta, bu büyük afetten ders alamadık.

Afetlerin hepsi ile sürekli karşılaşıyoruz. Bir ara fon oluşturup para (Kara gün parası) biriktirdik. Baktık ki, hazır parayı harcamak kolay ve onu da tüketiverdik. Oysa bizim çocukluğumuzda, kumbarada biriken paraların banka hesabında tutulma alışkanlığı vardı. Ama bunlar, günümüz yetişkinleri ve çocuklarınca düşünülemez oldu. Ne yazık ki, artık bunları devlette düşünemiyor.

Son 1,5 yıldır, tüm dünya ile birlikte covid-19 afetini yaşıyoruz. Ev hapsinde kalarak, dost ve akrabalara bayram da dahi gitmeyerek, çalışabilenlerimiz çok sıkı önlemler alarak korunmaya çalışıyor ve aşı olupta kurtulmak istiyoruz. Nüfusun %30’u eğitim çağında ve iki yıl okullar kapalı, yani bir nesil eğitimsiz kaldı. Evet, ekonomi çökmüş, borç bini aşmış ve kara gün akçesi sıfır, afetlerde birbiri ile yarışıyor. Çok gariptir ki, yönetenler, ülkede her şey çok güzel gidiyor diyorlar…

Tüm bunlar olurken esnaf kapalıda, işsizlik tavanda ve yönetim hibe yok ama kredi muslukları açık diyor. Faturalar vergiler ve zamlar yürekler acısı, emekliye zam ama hemen diğer zamlar, işçiye zam diğer zamlar yeniden, memura zam diğer zamlar bir kez daha yenileniyor. Türkiye vergi toplamada, enflasyonda, saltanatta, afetlerde ve ithalata şampiyondur.

Aynı zamanda Türkiye, terörde, ihanette, cezalı sayısında, trafik kazalarında, düşük eğitimde, beyin göçünde ve plansızlıkta şampiyon olma sevdalısıdır. Bunların sonuçlarından ders almayı düşünmedikleri için şampiyonlukları sürekli artmaktadır. Türk milleti uyutulmuş, uyanmak istemiyor, bize de, tatlı rüyalar dilemek düşüyor.

17 Ağustos 2021

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s