Dağ Fare Doğurdu

Dün önümüzdeki dönemlerde uygulanacak eğitim programı açıklandı. Yeni eğitim programındaki derslere bakınca, şaşkınlık ve üzüntüden içim burkuldu. Olayı sosyal medyada paylaşan arkadaşım, “Dağ fare doğurdu” olarak tanımladı. Programın, dağda doğmuş bir fareye benzeyişi ve adının başında milli sözcüğü olan bakanlık teşkilatının da dağ kadar yüce olduğu açıktır. Ama o farenin oluşumunu sağlayan marifetliler, sadece siyasi taraf olan yetkililerdir.

Eğitim, en çok ilgi duyduğum konudur. Başlıca iki nedeninden ilki, insana yapılan yatırımın yüksek katma değeri olduğuna inanmam, ikincisi, çocukluğumun geçtiği yörede ve yıllarda öğretmenlerin tek eğitimli kişiler olmalarıdır. Sonradan farklı bir meslek eğitimi almama rağmen, zorunlu olarak iki yıl Yüksekova da öğretmenlik yaparken duyduğum mutluluğu da eklemek isterim.

Eğitim, gerçekten gönül işi olursa başarılı olur. Onun için insan sevgisi, milli duygu,  çağdaşlık ilkesi ve bunları verimli hale getirecek metotlu çalışmanın yapılmasına gerek olduğuna inanılması gerekir. Cumhuriyetin ilk dönemlerinin efsane sistemi Köy Enstitüleri, üstteki olgular ışığında gerçekleşmiş ve hala yeri doldurulamamıştır. Kapatılma kararına sebep olanlar yaşarken nefret, sonrada bedduaları hissetmiş olsunlar isterim.

Evet, son açıklanan müfredat programında felsefe ve mantık gibi hayati değerdeki dersler kaldırılmış. Matematik, fizik, kimya ve biyoloji gibi fen gurubu dersleri ile tarih, coğrafya ve edebiyat gibi sosyal dersler seçmeli olmuştur. Din kültürü, İslam felsefesi ve tasavvuf edebiyatı dersleri ise zorunlu olmuştur. Böyle bir program ile 21.yy’ın bilim çağının gelişmesini nasıl sağlanacağını anlamak çok zordur.

Son 17 yıl boyunca ve hemen her yıl değişen eğitim programını yaz-boz tahtasına çeviren iktidar, bu işi beceremediğini kanıtlamıştır. Zararlarını, hadi diplomasızlar anlayamıyor ama nedense diplomalılar da anlayamamıştır. Geçmişte dershanelere imkân yaratarak ek gelir elde eden eğitim çalışanları, bu gün devleti ve ebeveynleri cezalandırıyorsa, bindikleri dalı kesiyor demektir.

Sonuçta, yeterince eğitilememiş gençlerimiz başarısız olacakları için kaybedecekler. Başarısızlığın üniversiteye yansıdığı zaman, iş işten geçmiş olacaktır. İktidarın amacı arka bahçeyi sağlama almak ise, kazançları katlanarak zarara dönüşecektir. Merak ettiğim bir diğer husus, iktidardakilerin çocukları, bu sistem içinde olacaklar mı?

Bu eğitim sistemi ile yönümüz Ortadoğulu toplumu olmaktır. Onlara özenmek en kötü hata demektir. Çünkü her gelen tepelerine vurup aşağılamaktadır. Üretmeyen bir toplumun, petrol gibi destekleri yoksa asayiş bozulur ve iç savaş zemini hazırlanır. İşte o hale delmiş on iki asırlık Anadolu Türk toplumunun sonu gelmiş olur.

21.05.2019

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s