Elektrik Kesintileri

Eski adıyla Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi(TEDAŞ), yeni haliyle bulunduğu bölgeye göre özelleştirmede ihalenin yüklendiği şirketin belirlediği ticari isimdir. TEDAŞ, kişiye özel hale geldikten sonra abonelerin elektrik kullanım bedelleri sürekli zamlanmıştır. Buna rağmen enerji taşıma sistemlerinin bakımı hep ihmal edilmiştir. Ekonomik bunalımlar arttıkça da, abonelerin elektrik bedelleri ödemesi zorlaşmış ve özellikle konut elektriklerin yaygın kesilmesine neden olmuştur.

2021 yarısından sonra ülkemizde döviz ve altın kurları hızla arttığı için enflasyonist baskı halkı bezdirmektedir. 2022 başında asgari ücret %50, diğer çalışan ve emekli ücretleri %25 ile 30 artsa da, çarşı pazarlardaki mallar, konut ve kira bedelleri %150 artarak, hayatın tadını tuzunu kaçırmıştır. Ne yazık ki bu durumun, aralıksız 20 yıllık deneyimli bir iktidar döneminde yaşanması da bir başka üzücü yanıdır.

Enflasyon canavarı kontrol edilemiyor, iktidar sudan bahaneler ile toplumu avutuyor, muhalefet seçim diye bastırıyor. Hatırlarsınız, 2021 yazında orman yangınları ile sel felaketlerine de trene bakar gibi bakmıştık ama olan yine bu millete ve ülkeye oldu. Çünkü yetki verilenler hala koltuk ve saltanat peşindeler. Ellili, yetmişli, doksanlı yıllarda da böyle olmuştu, son 20 yılda alnı yere değiyor dediklerine ne demeli? Bu milletin anlaması gereken gerçek, dinle dünya işlerini ayırmak, yani laikliktir.

Evet, konumuz elektrik kesintileri, ülkede,  üç buçuk milyon abone(hane), elektrik faturasını ödeyemediği için karanlıkta kalmış. Bu toplamda 15 milyon insanımızı yani nüfusun %20’i demektir. Ana muhalefet lideri bunu önemsemiş ve gündemde tutmaya çalışıyor. Bence en doğru işi yapıyor. Zira son 20 yıl kaynak israfı ile heba olmuş, çalışıp üretebileceklerin yarısı işsiz, çalışanların yarısı asgari ücrettedir.

Tarımda sanayide üretim azalmış, pek çok temel ihtiyaçlar dışa bağımlı olmuştur. Bu şartlardaki bir aile yaşamak için borç alır, borcunu ödeyemez ise evini eşyasını satar. Bu bir ülke ise daha da tehlikeli, vatanına göz dikilir ve milletine hayat hakkı kalmaz. En açık örnek Ortadoğu’dur. Şu anda petrolleri var, o bitince, Araplar çöl böceği gibi olurlar. Razı isek katılalım onlara, kaderimiz buymuş diyelim. Din kardeşlerimizi çok seviyoruz ya…

Konumuz malum elektrik, her anımızda, her ürünümüzde, hâsılı elektrik, medeni insanların tertemiz enerjisidir. Doğanın suyundan, güneşinden ve rüzgârından bile elektrik üretilir. Onlarca barajı milletin parası ile borçsuz yaptıran merhum Süleyman Demirel’e rahmetler dileyelim ve o büyüğümüz ile eserlerinin değerini unutmayalım. Böyle bir enerji mutlaka ücretlidir. Doğu ve güneydoğu halkı bu ücreti ödemek istemez. Yönetimler de, sandığı düşünüp elektriği kesmeğe cesaret edemez.

Bu ülkede vergiler ve her türlü devlet ödemeleri, itirazsız ödeyenlerden alınır. Ödemeyen uyanıklar da, bu kadar enayi varken bende zevkle seyrederim diyor. Yönetenler meydanlara çıkınca demokrasi, hak hukuk ve adalet naraları atar ama orada işleri bitince, bunlar fasa fiso da kalır. Sözü ile özleri böylesine farklı siyasilerin daha çok bağıranlarına oy’unu veren bir toplum, demokrasiyi anlamış olabilir mi?

26 Nisan 2022

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s