Bir asrı bitirmeye bir kala, başlangıçtaki ilkeler ve hedefler unutuldu. Sanayideki dışa bağımlılık bitirilemedi, tarımdaki ithalat da sapa samana kadar indi. Günümüz siyasileri, “yerli ve milli” söylemini, “alnı yere değene” e ısrar ile eklemek istiyor ama içinde bulunduğumuz şartlar ile bağdaşmadığının farkındalar mı, bilemiyoruz.
Tarihin derinliğine inmemize gerek yok, sadece Atamızın “Yurtta sulh, Cihanda sulh” sözü ile gösterdiği tam bağımsızlık hedefini anımsayalım. Demokratlığı ve laikliği başaramamaktan siyasiler kadar, sandığa attığı oy’unu bir paket makarnaya değişen seçmenler ile talimatı dışarıdan alıp darbe yapanlar da suçludur. Kabul etmemiz gereken bir gerçek daha var, o da, darbelere rağmen demokrasiye sarılamamaktır.
Diyelim ki, teknolojik imkânları oluşturamadık ve yüksek katma değerli ürünlerimiz, güncel savunma ve sağlık ürünlerimiz olamadı. Peki, dünya çapında ünlü pamuklu ve yünlü kumaşlarımızı, kendi tütünlerimizden üretilen tekel ürünlerimizi, pancarımızla ürettiğimiz güzelim şekerimizi, Anadolu’muzun her yerinde farlı yetişen tarım ürünlerimizi neden durdurduk. Bunun hesabını veremeyen milli olabilir mi?
Bu ülke büyük bir ülkedir. Büyük diye yapılanların tamamı, 20-30 yıl ileriye dönük borç ödemelidir. Yani 30 yıl boyunca doğacaklar dahi borçlu olacaktır. Hem de $ ile nüfusumuz 83, 84 milyon deniyor, bence en az 90 milyondur. Ürettiğimiz buğday tükettiğimizin yarısı, diğer yarısı dışarıdan, en çok da Rusya ile Ukrayna’dan. İşte size çok önemli dünya gerçeği, savaşan ülkeler kimseye buğday satmaz/satamaz.
Rusya hep tarihi büyük komşumuz olmuş ama hiçbir zaman da güvenli olmamıştır. En son Suriye’de yaşananlardan anlaşılmıyor mu? Rusya’da iş yapan şirketlerimiz, ilk yollananlar değil mi? Olsun, büyük müttefikimiz ABD var ama ne müttefik, 40 yıldan bu yana terör ile 15 Temmuz 2016 FETÖ darbecisi ile işimizi bitirmek isteyen ve bunu bilerek bilmezden geldiğimiz ABD’dir.
Sovyet zamanında göremediğimiz Ruslar ile çok içli dışlı olduk. Nataşa ile başlayıp Putin ile bazan iyi bazan sıkıntılı devam ediyor. S-400, doğalgaz, petrol ve tahıl alıp, beğendirebilirsek domates ve narenciye veriyoruz. En çok ta beyaz ırk turistler geliyor ve hayranlıkla bakanlarımız oluyor. Bunlar iyi ama Çarlığın gözde Anadolu’suna, Çar yolundaki Putin’in nasıl baktığı belli değildir. Bizim için hepsinden önemlisi budur.
Rusya Ukrayna son krizi daha da büyük görünüyor. Ayrıca krize ABD, AB, NATO ve Birleşmiş Milletler karmaşası müdahildir. Hemen yanındaki biz, Montrö boğazlar sözleşmesi ile Karadenizin kan gölü yerine, barış denizi olmasını sağlamalıyız. Bunu için de, çıkar kavgaları ile birbirimiz yemeden, ülke için gerçekten özverili olmayız.
23 Aralık 2022
Hüsnü ARSLAN