Seksenli yaşlara ulaşmış birey olarak, son on iki yılda Hayata Dair düşüncelerimi amatörce aktarmaya çalışıyorum. Yer küredeki doğal evrelerin tamamlandığı her bir sürenin adı yıl veya sene’dir. Bu kavram, bilimsel veriler kullanarak yaşamı önemli kılan anlamlı bir tespittir. Bilmeden dünyaya gelen her insan, yaşadıkça ve bilerek başlattığı her aşamaya yeni bir sayfa, ya da beyaz sayfa diyerek orada umutlarını sergiler. Bunu anlamadan gidenlerin de, diğer canlılardan farkı kalmamış olur.
Ancak; Yılın 1.günü Elektriğe %127,Doğalgaza %50,Benzine %40, Motorine %40, LPG’ ye %40, Tüpe %40,Buğdaya %33,Ulaşıma %36, Köprülere %36, Yollara %36, Vergilere %36 zamları ekleyip, senenin sonuna kadar canınız istedikçe yine zamlar yapacak ve bu sayfaya “beyaz sayfa”dır diyebilir misiniz? Eğer hala “yeni bir beyaz sayfa” derseniz, saray sevdasından ve de saraylıya itaatten başka bir şey bilmeyen, sadece ve sadece Ortadoğulusunuz. Çünkü bunun adı kara sayfa’dır.
Ortadoğulu olmaya biraz daha açıklık getirmek istiyorum. Ortadoğuda yaşayanların %80’i Arap ırkıdır. Dünya milletlerinin Araplara bakışı; üretmeyen, sorgulamadan biat eden, görünüşleri ile kaba saba, milli duyguları sıfır, kadını insandan saymayan, demokrasi adalet ve medeniyeti tanımayan, kendini yönetmekten aciz olan, herkesin şamar oğlanı bir millettir. Kara tenli, kara bakışlı oldukları için “anladıysam arap olayım” denir. Onlar gibi düşünenlere de, araptan çok arapçı, arap sevdalısı denir.
Araplar, yaklaşık 400 yıl Osmanlı yönetiminde kalmıştır… Araplardan her istediğini kolayca alamayan Osmanlı, hilafeti isterken, almak istediklerinin pek çoğundan vazgeçmiştir. Üstelik onların gereken toplumsal yapılarını üslenip, almadan vermiş ve din ticareti ile daha kolay sosyal ve ekonomik imkânlar sağlanmıştır.
En son 2011 de başlayan ve toplamı on milyonu geçen Suriyeli sığınmacıları, yaklaşık on yıl boyunca yüz miyarlarca $ harcayıp, bu günkü ekonomik krize sebep olanlar, şimdi Katar ve BAE’nin 5-10 milyar $ borç verdiği paraya takla atıyorlar. Hatta bunun için ülkenin en güzide yerlerini peşkeş çekiyorlar. Bu acı gerçeğin arka planını Arap seviciliği ve hayranlığının doldurduğunu bilmeyen kalmadı.
Osmanlı sadece saray beslemeleri için gereken parayı düşünmüş. Bunun için askere alınan Türk insanının yarısının dönmemesine rağmen, birde Türklüklerini söyleme yasağını koyarak, aslını inkâr etmişler. Bir asırlık cumhuriyet ilkeleri sonrası ve günümüzde, bazı siyasiler ile halkı kölesi gören çağdışı tarikat ve cemaatler de, Türklüğe dil uzatıp araplaştırmak isteme talihsizliğini iyi değerlendirmeliyiz.
Bu gün, önü alınamayan ekonomik kriz dolayısı ile yüzde yüzün üzerinde artan temel ihtiyaç fiyatları ile milleti zora sokan siyasi ekip ve liderleri, inatla sıkıntının devamını istemektedir. Ülkeyi ve milleti düşünmeden koltuklarını korumak ve saltanatlarını sürdürmek istiyorlar. Artan terör saldırıları döneminde beka yaygarası yapanlar, zirvedeki borçlar ile enflasyonda, beka’yı unutmuşlar. Yüce Tanrımız bizleri korusun.
05 Ocak 2022
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 