Mucizeler yaratan Hazine Bakanı’nın, üç gün önce Tarafsız Bölgedeki konuşmasını dinledim ve inciler döktüren Sn. Bakan’ın bu kez yastık altı altınlara kafayı taktığını gördüm. İki yıl kadar önce aynı programda, iki önceki Bakanı dinlemiş ve afaganlar basınca bırakmıştım. Çünkü “maaşınızı döviz ile mi alıyorsunuz?” diyordu. Yirmi yıl önce AB kriterlerini Ankara kriteri yapacağız diyenler, bu kafa ile ve bu gün bir AB para biriminin yirmi kat gerisinde kalmıştır.
Bakın Sn. Bakan neler söylüyor. “Yastık altındaki altınların toplamı beş bin ton ve karşılığı 380 milyar $ olup, ekonomiye zerre kadar yararı yoktur.” Milletimizin bu kadar büyük birikimi olduğunu biz bilmiyoruz ama AKP’liler elleri ile koymuş gibi biliyorlar. Çünkü AKP’nin başındaki zat da, arada bir yastık altı demektedir. Evet, bunların define avcısı gibi davranması ve muhtemel varlıkların $ karşılıklarını da söylemeleri, içlerindeki $ ateşinin gücünü gösteriyor.
İki önceki Paradan sorumlu Bakan, $’ra değer vermez görünerek, kötü gün parası olarak saklanan halkın 128 milyar $’nı satarken, “Doları 15 TL olunca satarız, sonra 10 TL’ye düşünce geri alırız.”demesini unutturmadılar. Merkez Bankasındaki $ rezervi hala ekside ama diğer bankalardaki $ mevduatları artmıştır. Bu nasıl oldu dersiniz?
Bu günlerde AKP’nin lideri, “Benim TL’em var $ ile işim yok diyor ama yazılanlardan ve söylenenlerden bildiğimiz kadarı ile 20 yıl önce işe başlarken, Londra’ daki baronlara 450 ton altını rehin verip $ olarak borçlar almışlar. Ama bu gün o altınların akıbetini ve alınan borçları nerelerde kullanıldıklarını bilmiyoruz.. Demem o ki, 20 yıldır her işini dolar ile takip etmiş bir iktidar lideri, “Benim TL’em var, dolar ile işim olmaz.”sözü ile asla inandırıcı olamıyor.
Eğer akılda, son 3-4 yıldaki tek adam sistemine güvenip yastık altını da ele geçirmek varsa, yanlış kapı çalıyorlar. Bırakın yastık altını, $ mevduatlarının, kur korumalı TL olmasını dahi başaramayacaklar. Çünkü maymunların gözü açılmış olması gerekir. 1965-1982 yılları arasında kaliteli kâğıda basılan ve başında Şevket Rado’nun olduğu HAYAT mecmuamız vardı. Orada Çin halkı yaşamı röportajını okumuştum. O zaman Mao, Çin diktatörüydü. Tren yolculuğu sırasında televizyonda Mao yayını başlayınca yolcuların tamamı ayağa kalkıp dinlemişler. Artık Çin halkı da böyle değil, onlar da hak arıyor ve kendilerine değer verilmesini istiyorlar.
Para, kıymet ölçüsü aracıdır. Bu yüzden en üst düzeyde güven ister. Demokrasi, zaten yeterince güven varsa devam eder. Aile, akraba ve arkadaşlar güven sağlamak için uygun ortamlardır ama para için güven, belgelerle sağlanır. Onun için her mal ve hizmet karşılığı ya para ya da para yerine geçen belgeler kullanılır.
Artık maymunlar kanmamalıdır. Belki sürekli tekrar oluyor ama önemli hususların tekrarı gerekir; Kazanımlar satılmışsa, İşsizlik artmışsa, Yandaşlık ve kayırmacılık yaygınsa, Yapılan işler için uzun vadeli borçlanılmışsa, Hak ve adalet kalmamışsa, Saltanat ve savurganlık artmışsa, Emeğin karşılığı verilmiyorsa, Enflasyon uçmuşsa, Bunlara dur diyemeyenler siyaseti bırakmalıdır. Bunun adı özveridir, dürüstlüktür!
01 Ocak 2022
Hüsnü ARSLAN