Gün Bir Olma Günü

Bu gün benim için beklenmedik özel bir günüm oluverdi. Tanıyanlar, bayram değil, seyran değil neden acaba diyebilirler. Yolun sonuna yaklaştığımda yazarak düşünce özgürlüğümü kullanmak istemiştim. On üç yıl boyunca 1500’e yakın A-4 ebadında yazım oldu ve bunların yarısı siyasi nitelik taşır. Bu yazılarımın tamamındaki ana fikir, siyaset dayanışma, sevgi ve saygı içinde huzurla yapılmalıdır. Sebepler, terörün kaybettirdikleri ve son 20 yıldaki iktidarın, koltuk hırsı ile halkı kutuplaştırmasıdır.

Evvelki gün(18.12.2021) çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşu(STK), Kayseri Sanayi Odasının (KAYSO) ev sahipliğinde teröre karşı ortak bildiri yayınlamışlar. Özellikle TÜSİAD’ın, yanlış yolda direnen iktidarı uyarmasından mutlu oldum. İktidara karşı böylesine baskının hoş olmadığının bilincindeyim ama uyarılara rağmen devam eden bilim dışı ekonomik politikalara karşı daha güçlü uyarıların gereğine inanıyorum.

Gelin sizinle 1980 darbe öncesine gidelim. Kıbrıs harekâtı, ABD’nin çok canını sıkmış ve ambargolar ile yıldıramadığı CHP-MSP hükümetine karşı uygulamalar başlatmıştı. Bu kapsamda, sağcı ve solcu ne kadar terör odağı varsa canlandırdı, CHP ile MSP’nin arasını açıp milliyetçi cephe yönetimlerini başlattı. 1975 sonrası, solcular belirsiz yerlerde, sağcılar ise uluorta her yerdeydi.  O dönemler gördüğüm Çınarcık Armutlu arası sahillerini, resmen MHP ve MSP savaşçılarının eğitim kampçıları doldurmuştu.

Sonra, sağ – sol guruplar arası olaylar sokaklara taşındı ve de her gün onlarca insanın birbirini öldürmesine şahit olundu. Bağlı olarak öğrenciler arası tartışmalar büyüdü, eğitim aksadı. Giderek yaygınlaşan grevler yüzünden üretimler durdu ve enflasyon arttı. Sonunda 1980 darbesi oldu ve birkaç yıllık aradan sonra, kentlerdeki apo’cular kırsala taşındı. 1984’den buyana ABD tarafında beslenerek, binlerce şehit ile devasa ekonomik imkânların çarçuruna sebep olunmuştur. Ekonomik imkânları, şehitler ile kıyaslayıp asla küçümsemeyelim. Zira bu gün geleceğimiz nokta Avrupa’nın ilkleri arasında olurduk. Yani ekonomik imkânları durdurup kazanılan başarılar aşağıdadır.

Bu tarihi geçmişten öğrenilen ama korkulduğu için açıkça tavır alınamayan gerçekler şunlardır; A) ABD asla Türk müttefiki değildir. B) Darbeler kesinlikle Ordumuzun inisiyatifi ile olmamıştır. C) Terör kesinlikle ABD desteklidir. D) ABD, ensesine vurup ağzından lokmasını aldığı Ortadoğu ülkesi olmamızı istiyor. E) Halkımızın çoğunluğu maalesef bu gerçeği göremiyor ve de bunun arkasında tarikat ve cemaatlerin olmasını bilmiyor. Evet, Libya, Suriye ve Irak olmamak istiyorsak, bunları bilmek zorundayız.

KAYSO toplantısında, STK adına konuşan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Türk milletinin huzurunu bozmak isteyenler, çirkin yüzlerini gösterdi, Başaramıyorlar, başaramadıkça vahşileşiyorlar. Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür” demiş ama salgın dolayısıyla yüzlerce esnafa destek yerine köstek olmuştur.

İşe Kasım 2002’de başlayan ve 2017 de tek adam modeli için yetki isteyenler,  ekonomiyi uçurmaktan söz etti ama üç yıl sonra ülkeyi iflasa getirdiğini anlamayan kalmadı. Özverili bir iktidar “Ben yapamadım, yapacak olanı seçin” der ve zorlamaz. Unutmasınlar, benden büyük yok diyen Osmanlı Sultanları bile gitmiştir.

20 Aralık 2021

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s