Bıçak Kemiğe Dayandı

Yirmi yıl önce kendimize yeten bir tarım ülkesiyken, bu gün tüm tarım ürünlerini ithal eder olduk. Sonucunda para bitti, altın, döviz, faiz arttı ve enflasyon ile işsizlik tavan yaptı. Pandemi de tuz biber olunca, acze düşen yönetim şaşkına döndü. Ben sade bir vatandaşım, derdim ve beklentim, makam ve saltanat değil, az olan gelirim ile çarşıya zaten gidemiyorum ama market ve pazardan da boş dönmemektir.

Başımızda yorulmuş ve şaşırmış bir yönetim var ve benden buraya kadar demiyor. Tam tersi, beni ölene kadar koltuğumdan indirmeyin diyor. Rakiplerine, ülkeyi ben daha iyi yönetirim demeyeceksiniz diyor. Yani ben anayasaya, babayasaya uymadan başta kalmak istiyorum diyor. Buda, biz sade vatandaşların ayrı bir derdidir. 

Türk milleti ılımlı ve anlayışlıdır. İyi dediğine, bıçak kemiğe dayanana kadar kötü demez. Bir de, aptal yerine konulmasını istemez. On yıllarca güvendiği partilere buraya kadar diyen bu millet, size de diyemez mi? Sakız gibi çiğnenen “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur.”tezini sürekli deneyenin ulaştığı kötü sonuçları görüp yaşarken, ekonomiyi iyi bildiğini düşünemez.

Bu ülkenin vefalı insanlarını, yandaşların çıkarları uğruna ayrıştırıp, kaderleri ile oynama cüreti gösteriliyor. Ne yazık ki, bu kötülüğün planını yapanlar, kolaycılığı kabullenen bizleri kullanıyor.70 yıldır devam eden etnik ve inanç terörü, bu amaç için sürdürülüyor. Son 20 yıl, kötülüğün doruğuna geldiğimiz dönemdir. Petrolü paylaşan ABD ve Rusya, kaçırılan milyonlarca insanı barındıran Türkiye’dir. İşte bu, ekonomik çöküntümüzün en büyük kalemi ve dış politikamızın ayıbıdır.

Ekonomik sıkıntı, özveri ve dayanışma ile aşılır. Çıkar hesapları ile kaçıp kurtulan hiç kimse olmamıştır. Dünya, gerçek demokrasiye uyan ve uygulayan, bilimsel gelişmeye açık olan milletlere saygılıdır. Yurt dışında çalışan bilim insanlarımızın başarıları, bu saygının kapılarını aralamıştır. En yakın örneği, Nobel ödüllü Sn. Aziz Sancar’dır. O dahi ben dememiş,  Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri sayesinde bu başarıya ulaşabildim demiştir.

Evet, demokrasi ve çağdaş bilim, tüm dünya milletlerinin vazgeçilmezidir. Bunun en açık örneği Almanya’dır. Kapitalist dünyanın baş mimarı Yahudiler, 2.dünya savaşı ile Nazi katliamına uğradıkları halde, Almanlara düşman olmaması, demokrasi sayesindedir. Eğer Osmanlı ve TC gerçek demokrat ve de çağdaş olabilselerdi, bu gün itilip kakılan bir ülke olmazdık. Diğer Ortadoğu milletleri içinde durum aynıdır.

Atatürk’ün gerçek dünya lideri olarak kabulü, “Yurtta ve cihanda sulh’u korumak için tam bağımsızlık” görüşüne bağlıdır. Bu gün o yaklaşım devam etseydi, Avrupalı kadar söz sahibi olurduk. Bizimde Merkel gibi siyasi liderimiz, Mercedes gibi otomobil üretim işletmemiz,  € gibi para değerimiz olurdu. Yani ekonomik sıkıntıları aşmak için “Çiviyi çivi söker” mantıksızlığına düşmezdik.

22 Ekim 2021

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s