İşin içine asalet girince konunun özelliği, takibi iyileşir ve parasal değeri büyür. Bu yüzden asaletin sözcük anlamı, söz konusu ne olursa olsun, üremede, üretimde, iyi takip edilen ve sıra dışı olması istenendir. Bence milliyetçilik ile de yakından ilgilidir. Milliyetçilik üzerinde fazlaca durunca, işine gelmeyenlerin ırkçı diyerek suçlamaları sanırım bu yüzdendir. Ama bu gün, sadece malzeme asaletine değinelim istiyorum.
Malzemede asalet dedik ama bazı milletlerin, ailelerin ve de fertlerin ayırımcılık için asalet kavramına sarılmalarına kısaca bakalım. İnsanlarda asalet, soy ad gibi kalıtsal olan, hatta erkek tarafına maledeilen bir olgudur. Genetik aktarımların babadan daha çok anne ağırlıklı olduğunu, kısıtlı bilgilerimizle görüyoruz. Kaldı ki, ırkını inkâr edip neydu belirsiz anneler yüzünden yok olan Osmanlı devleti örneğimiz de vardır.
Malzemede asalet, karışımları ve kalitesi kontrollü demektir. Malzemelerdeki kalite kontrolün faydası, amaca uygun kullanma imkânı sağlar. Bu yüzden, aynı temeldeki diğer malzemelerden çok pahalıdır. Bu malzemeler ile kesme, delme ve sürtünme ağırlıklı iş, işletme ve otomotiv makinelerinin parçaları yapılmaktadır. Malzemenin tipik özelliği, kullanılacak yere uygun şekillenmesi aşamasında yumuşak, sonra ısıl işlem ile sertleşir, en sonda da nihai paso ile çalışmaya hazır hale gelir.
Böylesine çalışan ve üreten makinelerin değerli parçaları(Mesela motorlardaki krank milleri ve segmanları gibi) malzemelerine asalet ünvanı verilmesi yerinde olmaz mı? Bir ekleme daha yapalım. Özellikle sürtünme ile çalışan yüzeylere sert krom kaplama yapılması halinde, verimlilik en az beş kat artırılmış olur. İşte ben bunlara üretmek için çalışmanın anlamını yüklemek istiyorum. Üretmek kutsaldır. Bilinçsiz olarak üretmeden tüketmek cahillik ve aptallıktır. Bunu bilinçli olarak yaparsanız hainliktir.
Evet, sevgili dostlar, malzemenin asaletini anlatabilmek için endüstrimizdeki teknik bilgiler ile sizleri biraz sıkmış olabilirim. 45 yıllık çalışmamda, bu malzemelerin çok gerekli oluşlarına şahidim. Temini için yabancılara büyük paralar ödendiğini gördüm. Nihayet, 1974 yılında yapımı, 1979 yılında üretime başlanan, vasıflı çeliklerimizi üreten bir iş yerimiz olmuştur. Ürün listesi aşağıda olan bu kuruluşumuz, bana göre tüm sanayimizin kalbi sayılmalıdır.
Karbon çelikleri, Islah çelikleri, Yapı çelikleri, Mikro alaşımlı çelikler, Yay çelikler,Otomat çelikleri, Sementasyon çelikleri, Nitrasyon çelikleri, Hadfield çelikleri,Yüksek sıcaklığa dayanıklı çelikler, Borlu çelikler, Rulman çelikleri, Martenzitik paslanmaz çelikler ve soğuk iş ile sıcak iş çeliklerdir.
Ürün sayısı daha da çoktur ve çoğalmalıdır. Bu nadide tek işyerimizin verimliliği artar ise, ülkemize yeter, dışarıya dahi satabilir. Yeter ki, asilliğini korusun ve sanayicimiz, yönetenlerimiz destek olsun. Peki, oluyorlar mı? Nerede, tam tersi, yine ithal ederek köstek oluyorlar. Birde, “Biz yerliyiz ve milliyiz” diyorlar. Sevsinler sizin milliliğinizi…
14 Temmuz 2021
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 