Academia Okuru

İnternet aracılığı ile tanıştığım ACADEMİA, çok sayıda Yüksek Lisans ve Doktora öğrencilerinin çabaları ile oluşmuş “not, kitapçık/kitap”ların, Hocaları desteğinde yayınlandığı yerdir. Buradaki bilgilerin, benim gibi 80’lik bir emeklinin dağarcığına da katkısı olmaktadır. Yaşadığım ve ilgi ile takip ettiğim yakın dönem olaylarının az bildiğim ayrıntılarını, buralardan bulabilmiş olmaktan memnunum.

Özellikle oğlumun üniversite dışında çalışırken doktorasını vermesi, torunumun da yine üniversite dışı işi yanında tamamladığı Yüksek Lisansı ve hazırlandığı doktora çalışması, buradaki yayınlara ilgimi artıran sebeplerden sayılır. Bu vesile ile araştıran ve çevresine yardımcı olan genç dostlara kolaylıklar diliyor, teşekkür ediyorum.

Yaklaşık 45 yıl çalışmış ve sonra emekli olmuş sade bir vatandaşım. Eğitimcilik ve değişik sanayi iş kollarında aktif görevlerde çalışıp emekli olurken en büyük kaygım, boşa çıkınca nasıl vakit geçireceğimi düşünmek bile istemezdim. Çünkü ülkemizin emekliliği, batı ülkeleri emekliliği gibi gönlünce yaşama dönemi olamadığı hepimizce bilinir. Hele birde tek kişinin emekli maaşı ile bu hiç mümkün olamaz.

Genç yaşlarda çalışan her insan gelecekte hastalıklarla uğraşacağını düşünemez. Ben de emekli olunca, çok geçmeden yüksek tansiyon ve kalp hastalığı ile karşılaştım ve onlar ile boğuşurken, zamanın nasıl geçirme hususunu bile unuttum. Allahtan okuma alışkanlığı olan biriyim ve imkân buldukça okurum. Bir zaman sonra da hayata dair yazılarımla paylaşmaya da çalıştım. 11 yıl önce başladığım yazılarımın ilk 880 sayfasını bölgesel bir internet gazetesinde ve sonraki 170 sayfasını da kendi blogcu sayfamda ve tamamı 1050 sayfa yazının asla yazarı değil, yazanı olmuşumdur.

Bunları özellikle belirtmek istiyorum. Çünkü bu ülkede yaşayan herkesin dünü bu günden daha rahattır. Yani her geçen gün, keşke eski günleri geri getirebilsek deriz ama bu, eskiye özlemden çok daha karamsar ve daha zor şartlarda olmamıza bağlıdır. Teknolojik gelişmelerin yaşamı daha mutlu kılması gerekirken, yükselen çıtalara ve artan beklentilere ulaşmamız zorlaşır. Mutsuzluğun temelinde, kötüleşen genel ülke şartları ve artan ekonomik sıkıntıları olmaktadır.

Belki de karamsarlık sebeplerinin ilk sırasını, benden olan/olmayan politikası ile liyakatsiz, adaletsiz, koltuk ve saltanat özlemi içinde, demokrasiden uzak, özverisiz ve dışa bağımlı kötü yönetenler gelir. Kötü yönetimler aynı zamanda darbelere, bozuk ekonomik düzene ve beka kaygılarına da, neden olur.

Bu durumu, okuduğumuz Academia araştırmaları sonuçlarında da görmekteyiz. Evet, ben okuyor ve görüyorum, siz de okursanız mutlaka göreceksiniz.

13 Aralık 2020

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s