Dereyi geçerken at değiştirilmez sözü, anlayanlar için çok bilgilendiricidir. Ama gözü dönmüşler bu sözü anlasa bile bilmezden gelir ve sonunda derenin girdabına kapılıp kaybolur. Eğer böyleleri siyasetçi ise, ne kadar ünlü olursa olsun mutlaka kaybeder. Zaten biz “Dere geçerken at değiştirilmediğini” bir varmış bir yokmuş olan politikacı silinmelileriyle öğrendik. Muharrem İnce bu kapsamda son versiyon örneğimiz olup, benzerlerini geriye doğru tarayarak değişmeyen kaderi anlatmış olacağız.
Bir asrı tamamlamaya ramak kalmış Cumhuriyetimizin ilk 23 yılı tek parti dönemi ile geçmiştir. Dolayısıyla o dönemde siyasi rakipler yerine, düşmanın buradaki karakol adamları vatan hainleri ile mücadele edilmiştir. İyi de olmuş, çünkü Türkiye’deki cumhuriyet kazanımlarını yok etme işi 1946 tarihi ile başlar. Eğer Atatürk ilkeleri kolay aşılsaydı, 15 Temmuz 2016 girişimi 1960’lı yıllarda olabilirdi.
Evet, 15 Temmuz çok geç kaldı, buna en büyük engel Atatürk ilkeleridir. Hala hedefe ulaşamadılar, sebebi günün yönetimi olmadığı açıktır. Son 70 yıllık iktidarlara göz atalım DP, AP, ANAP ve AKP’dir. Geri kalanları ara dönemlerdir. Ama bu dört iktidar önce desteklenmiş ve seçtirilmiş, arkasından diyet baskısı yapılmıştır. Seçilmeyi tabii herkes ister ama istenileni vermek demek bağımsızlığın kaybı demektir.
En büyük bedeli, Menderes idamla, Demirel defalarca şapkasını alıp giderek ödedi. Özal’ı Çankaya köşküne giderek zehirleyen bu millet değildi. Erdoğan, 18 yıl bilinen sondan korunmaya çalışıyor. Ama hiç bir siyasi rakibinden korkmasın ve yine sırtını dayadığı yerden kötülük geleceğini, artan tavizlerin dahi yetmeyeceği bilsin. Ülkenin kaderini belirleyen bağımsızlık ibresinin buralarda dolaştığını hep birlikte bilelim.
Buraya kadar olanlara, ülkeyi batırma amaçlı demek en doğrusudur. Mesela, sağ-sol ve inançlı-inançsız partileri 1960 sonrasında öğrendik. Ama dağın fare doğurması ile oluşan ama bir türlü yaşamayan partileri hep gördük. AP’den Demokratik Parti ve MSP, CHP’den DSP ve şimdi de İnce’nin partisi olacak. RP’den bölünerek çok güzel performans ile 18 yılı geride bırakan AKP’de nihayet bölünmeye başladı.
Gerçek demokrasiyi yaşayan ülkelerde parti sayıları sınırlı kalmaktadır. Onlarda ve bizde bölenler asla yaşayamamıştır. Davutoğlu’nun Gelecek ve Babacan’ın DEVA partileri de AKP’nin yerini dolduramayacaktır. Muharrem İnce ağzı ile kuş tutsa, CHP den %1 oy azaltacak ve adı “Bölücünün ta kendisi” kalacak. 2019 da saray ziyaretçisi olarak girdiği bu yolda Kurtulmuş, Soylu, Türkeş ve Bahçeli sıralamasına katılacaktır.
Evet, Muharrem İnce politik bölücülerin son örneğidir. O, Fizik Öğretmeni olduğunu söyler ama ne fiziği, ne de matematiği yeterince anlayamamış. Çünkü o, en basit bir bölenidir. Yani buraya kadar anlattığımız bölenlerin en basitidir. Bir(1) ile bölünen hiçbir sayının değeri değişmez kuralını bilmeyen fizik öğretmeni olur mu? Ekonomist olduğunu söyleyen Erdoğan, bunu kanıtlayamadı ama bölecekleri iyi görüyor…
04 Ağustos 2020
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 