Post Kavgası

Fol yok, yumurta yok, bu neyin nesi demeyin. Benim gibi yaşlanmış bir vatandaş böyle bir konuya değinmişse, yok dediklerimizin hepsi vardır. Vardır çünkü devleti yöneten kişilerin konuşmaları, çabaları sadece post kavgasına yöneliktir. Milletin bunca ekonomik sıkıntıları varken, siyasilerin sergilediği post kavgası hiçte hoş olmuyor ve kazdıkları kuyuya düşme olasılıklarını artırıyor. Unutmasınlar, bunlar, bataklığa dönmüş ekonominin kaçınılmaz sonuçlarıdır.

Covid 19 dolayısıyla en çok söz edilen yaş gurubu 65 yaş üstüdür. Gerekçe, aktivite ve virüse karşı direncin azalmasıdır. Aslında bu sınır çok önemlidir. Çünkü yasal çalışma yaşının da üst sınırdır. Ama Türkiye de yasalar bazıları için işler, bazıları için işlemez. Politikacılar için ise hiç işlemez. Çünkü ayakta duramayan ve söyledikleri birbirini tutmayan bunaklar(hastalar), en etkili ve en yetkili devlet yöneticisi olabiliyor. İşte bu yüzden 65 yaş üstü olmayan verimli bir meclise ihtiyaç vardır.

Başlıkta “Post Kavgası” demiştik. 18 yıllık iktidar partisi, en son yerel seçimlerde ve en kalabalık on bir büyükşehir belediyelerini kaybetti. Aradan bir yıl geçti ve gelecek ilk seçimlerde kaybedilen yerleri geri kazanma umutları kalmadı. İktidarın iki lideri, durumu değerlendirip çarenin kavga, karalama, kutuplaştırma, yani uzmanı oldukları politikayı uygulamaya karar verdiler.

Devlet, artık Çankaya’nın köşkünden değil, AOÇ’nin 1150 odalı saraydan yönetiliyor. 1150 odalı saraya, 1150 danışmanlı saray da diyebiliriz. Bakın, yakın gelecek için bazı çözümler ortaya çıkmaya başladı. 65 yaş üstü yandaşları barındırma yeri hazır sayılır.  Dolgun maaşlar ve sair giderler milletten, birde ömürlük avantajları eklersek keyfinden geçilmez. Şimdiki danışmanlarda 65 yaş üstü dinozorlar değil mi?

Bin danışmanlı saraya rağmen iktidar partileri ve Sn. liderlerinin sıkıntıları üzücüdür. Ama buna rağmen sıkıntılar aşılır. Postu kurtarmak güzel ama özverili olamamak pek güzel sayılmaz. Bir hatırlatma yapalım, 1950’lerin DP’si sonradan %1 oyu aşamayınca, Sn. lideri AKP’ye sığındı. Şansı varmış en azından İçişleri Bakanlığını yakalamış oldu.

Siyasilerimizin gerçekleri görmezden gelerek postu kurtarma kavgasına dalması daha üzücü oluyor. Çünkü varılacak hedef 1 mt en, 2 mt boy ve 2 mt derinlikli bir çukurdur. Ben 80 yaşa geldim ve kendimi endişe duymadan o çukurun kenarında görüyorum. 600 yüz yıl yaşamış Hz. Süleyman efsanesi, dünyaya kazık çakılmadığını kanıtlar. Bu da bize yeter ve de artar.

Avrupa’nın seçimden başarısız çıkan partisinin lideri özveri ile siyaseti bırakır ve daha iyi başaracaklara fırsat verir. O milletlerin dürüstlüklerine ve samimiyetlerine dünya hayrandır. Ama Ortadoğu siyasileri ölene kadar bencil kalır. Bunlar ben bencilim diyemez de, Müslümanlar daima dürüsttür diyerek kendilerini kurtarmış sayar. Ne acı değil mi?

04 Temmuz 2020

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s