Çıldırtan Ekonomi

Dünyada, konu başlıklarının tümü coronavirüs sıkıntısına dayandırılıyor. Toplumun en yetkilileri, virüs ile mücadele yöntemlerini açıklamaktadırlar. Sn. Erdoğan virüs ile mücadelede dünyanın en zengin ülkesiyiz demektedir. Keşke diyoruz, şaşkınlığımız, halkı motive etmenin ötesinde ABD ile kıyaslamış olmasıdır. Olayın etkileri, yayılma gücü ürkütücüdür. Öyle olduğu için her ülke idari, teknik ve ekonomik tedbirler alıp uygulamaya koyuyor ve hiç kimse hafife alamıyor.

Ben, virüs dolayısı ile ilk EVDE KAL uygulanan guruptanım (60 ve üzeri), son olarak ta, 18 ve altı gurubu oldu. Genelde bu iki gurup hazırcıdır. Küçüklere ailesi, büyüklere de sigortası bakar. Ama sigortanın adı esamesi zor duyulur. Özellikle devleti yöneten zatı muhteremler emekli maaşlarından hibe eder gibi bahsederler. Kendilerine, iki yılda en yüksek emekli maaşını hak görmenin ezikliğini, yıllarca prim ödeyenlere yüklemek isterler. Ödenen prim az ise amenna ama kendinizi kayırmamalısınız.

Konuyu gene virüse döndürelim. Corona, yapaydır ya da doğaldır ama dünyayı işgal ettiği de gerçektir. Her gün ve her milletten, beş-on bin can alıp götürmektedir. Bu yüzden devletler işi gücü bırakıp, halkını virüse karşı koruma savaşı açmış, yüzlerce milyar $ paralar ile destek olmaktadır. Ancak, yüz milyarlar ayırıp halkını koruyan ile kampanya açıp halktan para toplayanlar arasında fark olmalıdır.

Peki, kampanya yapmayan parayı nereden buluyor? Her devletin vergi gelirini içinde tuttuğu kasası (hazinesi) vardır. Kaynak, üretim ve ticaret gelirleridir. Yöneten planlı ve hesaplıysa, hazine boş kalmaz. Savurgan ve saltanat düşkünüyse, para tutamaz. Bizim kasamız boş, çok değil son altı ay geriye bakarak konuşalım.

Hepimizin bildiği Suriyeli sığınmacılara 40-50 milyar $ harcadık ama sonra tank-palet işletmesinin yenilenme ve revizyon giderleri için gerekli 50 milyon $ yok diye, Katar gibi bir ülkeye devrettik. Arkasından 70 milyar $ ile kanalistanbul için kolları sıvadık. Üstelik virüs sıkıntısı içinde iken kanal ihalesi yaptık ve “bu ne perhiz, ne lahana Turşusu” dedirttik. Olanlara şaşırmamak mümkün mü?

Evet, acemi değiliz, gelişmeler ve sonuçları 18 yıl deneyimli bir iktidarın marifetidir. Yani bu işlerin arkası, her seçim öncesinde olumsuzluklarımızı gidereceğiz demekle gelmiyor. Ülkede gerçekten büyük işsizlik ve enflasyon vardı, hala da devem ediyor. Virüs krizi ile her şey daha da kötü ama geçim sıkıntısını unutturmak şansları oldu.

Gücümüz dünyanın en iyisi deyince, iki trilyon $ virüs bütçesi ayıran ABD ve bir trilyon $ ayıran Almanya üzülecektir. Hiç olmazsa espri ile söylesek ve bu dostları üzmesek daha güzel olmaz mı?

05.04.2020

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s