Elazığ ili ile Sivrice ilçesini, 24 Ocak 2020 6,8’lik depremi ile tüm dünya tanımış oldu. Keşke bu soğukta can veren, yaralanan ve evsiz kalanlarıyla tanınmış olmasaydı. Deprem, dünyanın oluşumundan bu yana devam eden ve acı veren doğal bir afettir. Deprem, Yaradan’ın insanlara, iyi ile kötünün farkı için verdiği derstir. Ve sonuçta, bu dersi anlayıp sınıfı geçenler ile anlamayıp acıya razı olanların belirlenmesidir.
Anadolu’muzun her yanında eşsiz doğal ve tarihi güzellikleri vardır. Yaz ortasında ve deniz kıyısında + 40 c sıcaktan kuş bakışı ile 15 Km uzağındaki dağında +4 c serinliği yaşayabiliriz. Bunlar, dünyanın göz bebeği olarak görülmesini sağlar ama depremi de, görülemeyen çirkin yanıdır. Çünkü dünyanın en aktif fay hatları Anadolu’dadır.
Anadolu insanının %95’i İslami inanışı seçmiş ama bunu anlamadan devam ettiriyor. Bunun sonucu olarak ta depreme karşı önlem almak yerine, Yaradan’a dua etmenin yeteceğini sanıyor. Çünkü onlardan, öğrenip çalışmak ve üretmek yerine, sadece dua edilmesi isteniyor. Bilerek ve çalışarak güvenli mekânları üretenlerin, yalancıya oy vermeyeceğini, sahtekâra kul olmayacağını biliyorlar. Umarım bir gün biriken deprem vergisinin de nerelere harcandığının söylenmesi gerektiğini anlarlar.
Evet, depremler oluyor ve bazan çok canlar alıyor, çok yerler de yıkılıyor. Konunun hocaları, ne yapmamız gerektiğini anlatıyor. Bakıyorsunuz birkaç ay sonra tamamı unutulup, yine rant ve talan başlıyor. Yani rantın biraz yumuşatılmış adı dönüşüm oluveriyor. İşte size ölüm saçan depremin, rant için hoş bir alet oluşunun hikayesi.
Şimdi de, deprem üzerine inciler döktüren birkaç örnek verelim. İstanbul YTÜ’nin bir Prof’’, u “Çocuk yaşta evliliği yasaklama deprem getirdi.”diyor. Benzeri ifadeler, daha önceleri pek çok tarikat sözcülerince de söylenmişti. Hatta cumhuriyeti kuranların ilk başlattıkları ve yararlı gördükleri Diyanet İşleri Başkanlığına, son atanan başkanlar dahi söyledi. Bu sözlerin sahiplerinin akılları başlarında değil, uçkurlarındadır.
Biraz da depremden ders çıkaranlara bakalım. Batı’dan deprem haberi seyrek gelir ama hiçbir zaman can kaybı olmaz. Çünkü bilinçli, dürüst ve akıllıdırlar. Uzakdoğu da daha sık ve şiddetli depremler olur. Özellikle depremin ana yurdu Japonya’da, şiddeti 10’a ulaşan depremler olur ama can da, mal da kaybolmaz ama biz yine de onlara dinsiz deriz. Demek ki onlar, akıllı yaratılmanın değerini bizden daha iyi anlamışlar.
Sınıfta kalanlara gelince, deprem olunca Allah, Allah, unutunca yallah, yallah derler. Ama en büyük suçlu, millet adına devleti yönetenlerdir. Çünkü millet, her isteneni verir. Millet daima özverilidir ama seçilen politikacıların çoğunluğu bencildir. Elazığ depremi tahmin edilip açıklandığı halde, önlem almayıp 41 kişinin kaybı için açılan soruşturmayı RET eden AKP ve MHP milletvekillerine özverili denilir mi?
30.01.2020
Hüsnü ARSLAN