Havlu Atan Ortadoğu

Irak ABD Büyük Elçiliği baskını dolayısı ile Ortadoğu ülkelerinin durumunu gözden geçirmek istedim. Orta Doğu ülkeleri; Türkiye, İran,  Afganistan, Güney Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs, Suriye, Irak, Kuveyt, Mısır, Filistin, İsrail, Lübnan, B, Şeria, Ürdün, Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan, UAE, Yemen ve Umman’dır. Bu 21 ülkenin, İsrail ve Güney Kıbrıs dışında kalan 19 İslam ülkesinin tamamı ya havlu atmış, ya da atmak üzeredir.

Bu günkü Suudi Arabistan da başlayan İslamiyet, zamanla tüm Orta doğuya, Afrikaya ve Uzak doğuya yayılmıştır. İslam nüfusu, meri dinler arasında 2.sırada ama yaşam düzeyi bakımından 4.veya 5.sırada sayılır. Nedenleri, İslam toplumları eğitimden ve teknolojiden uzak olmalarıdır. Eğitimleri uygulanabilen bilimler yerine, ezberlenen uhrevi değerlerdir. Üretemez, kaynak ve enerjilerini heba ederek fakirleşirler.

Ortadoğunun en kalabalık ve eski toplumu Araplardır. Çalışmayı, öğrenmeyi sevmeyen miskin bir toplumdur. İslamiyet’in ilk zamanlarında toparlanmışlar ama devam ettirememişler. 5 asır Osmanlı, sonrasında ve halen batı egemenliğindedirler. Dünyanın en çok Petrolu Ortadoğuda ama parası halkında değildir. Halkının %95’i Müslüman ve bunlarında %10’u şeriat gazisidir.

Hak isteyen sıradan halk, yönetenlerin, petrolüne sahip olan yönetimler, emperyalist baskısındadır.  Saddam, Kaddafi ve Mübarek’in sonlarının hazırlanışı bu yüzdendir. Bir başka ifade ile dünya, Ortadoğulunun ensesine vurup ağzındaki lokmayı alıyor demektir. İnsan hakları, uluslar arası dayanışma kurumları ve evrensel hukuk kuralları Ortadoğulu, hatta tüm Müslümanlar için işe yaramıyor. Üç-beş kişi beslenip onlara, bu sürüye çobanlık yapın diyorlar.

Orta Çağ, Osmanlı çağıydı. Bilgi çağlarına gelindikçe, Osmanlı da sıradan, hatta yok edilen Ortadoğulu oldu. Cumhuriyet ile tam bağımsızlığı hayal ederken, demokrasi diyerek o hayallerden olduk. Örneğin, en güzel yünlü ve pamuklu kumaşları, şeker ve kâğıt üreten işletmeler yok olmuşsa sebep, emperyalistlere yaranmak içindir.

Ortadoğuda Saddam, Kaddafi ve Mübarek dişe dokunan liderlerdi. İran ve Irak CENTO’ya hayır dedikten sonra gözden düştü. İran, hala direniyor ama Türkiye, 1950 den sonra ve hala havlu da değil, takla atıyor. Darbeleri, terörü ve irticayı kimin beslediğini bildiğimiz halde, bilmezlikten gelmeye ve takla atmaya devam ediyoruz.

Cumhuriyet ve demokrasiyi çok güzel olduğu için benimsedik. Ahlaklı ve adaletli,  kendine ve dünyaya karşı dürüst, medeni bir millet olmaya çalıştık. Hayati ürünleri yapabilen, tam bağımsız bir toplum olmaya çalıştık. Bu güzellikler varken, koltuk sevdası için haine, yobaza ve düşmanlara eyvallah etmekle demokrat olunamadı.  Eğer bu hataları yapmasaydık, çoktan mutlu bir AB üyesi ülke olurduk.

04.01.2020

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s