Yemen Türküsü

Asırlar önce Anadolu’ya yerleşen bizler, aşklarımızı ve hüzünlerimizi türkülerimizle yaşatıp bu günlere yansıtmış milletleriz. Bu husus, göç yoluyla gelip Anadolu’yu yurt edinen milletlerin ortak paydasıdır. Arap yarım adasının haritaya göre alt ucu Yemen de savaşırken çektiklerimize ağıt yakmanın ne âlemi var diye hiç düşünen var mı? Evet, bir sinema ve dizi filminde, konserde, kendi kendimize mırıldanıp duygularımızı boşaltırken, ya, neden bu diye düşünüyor muyuz?

Zamanın Bolu Beyi Köroğlu, “Delikli demir çıktı mertlik bozuldu”demiş, onunda türküsünü yapmışız. İşte bu ve benzerleri, biz Türklerin sanatın her türlüsünü seven olduğumuzu gösteriyor. Ayrıca ailesini, milletini ve vatanını, uğrunda canını verecek kadar çok sevdiğimizi gösteriyor. Bizi, ortadoğunun ilkleri olan sülfü ve uyuşuk arap milletinden ayıran temel özelliğin bu olduğunu gösteriyor.

Bizim ünlü sözlerimiz çoktur, “Körle yatan şaşı kalkar” sözümüzü anımsayalım. Arap ve diğer milletler ile iç içe olunca, benliğimizi unutmaya başlamadık mı? Kanıtı mı, yabancı analardan doğan Osmanlı, aslını inkâr etmedi mi? Aynı inançtan olduğumuz için kendini Arap, aynı coğrafyayı paylaştığımız için kendini Yunan sanan soysuzlar çoğalmadı mı? Asırlardır aynı çorbaya kaşık salladıklarımız, şimdi üç kuruş için vatan ihanetçileri olmadı mı?

Soy, şecere bunun için çok önemlidir. Sadece insanlarda değil, hayvanlarda da aranır. Asalet denen kavram, sözcük anlamı ile tepeden bakan, hava atan değil, ırkını sevip, sahip çıkandır. Irkını inkâr edip dışlayanlar devlet yönetirse, ülkesini ve milletini satar hale gelirler. Osmanlı, haraç toplayıp sarayında cariye kovalamak yerine, bilgi ve teknoloji üreterek oluşturduğu imparatorluğu devam ettirseydi, bu gün dünyayı yöneten ülke olurdu. Böylece, ırkını inkâr etmenin bedelini halkı ile berber ödemiştir.

Yemen savaşı, petrolü keşfedenlerin desteği ile Osmanlıya karşı silah üstünlüğü olan savaların sadece biridir. Yemen türküsü, savaş için gidipte dönemeyen Anadolu insanı acı hikâyelerinin bu güne yansımasıdır. Bunu anlamak ve hissedebilmek için Kurtuluş savaşı öncesinin bu hazin savaşlarını çok iyi öğrenmek gerekir. Ama kendi çocuklarını istisnasız askerlik görevinden kaçıranlar, bu duyguyu anlayamazlar.

Bin yılı aşkın Ortadoğu da yaşayan bir millet olduğumuz halde, hala bu coğrafyadan itelenmekteyiz. Son olaylar da, ABD ve Rusya gibi egemen güçlerin faaliyetleri bu doğrultuda gelişmektedir. İç siyasetimizdeki kavgalar ve koltuk sevdaları onların işini kolaylaştırıyor. Önce koltuk diye düşünen bu günün siyasileri, Yemen, Çanakkale ve Kurtuluş savaşları ağıtlarını içlerine sindirmeleri gerekiyor.

08.10.2019

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s