Boşa Giden 20 Yıl

Tarih 26 Eylül 2019, saat 13,59, yer Silivri ve 5,8 şiddetinde, süresi açıklanmayan ama yaklaşık 10 saniye süreli deprem oldu. Az da olsa hasarlar var, çok şükür can kaybı yok. Tarih 17 Ağustos 1999, saat 03,02, yer Gölcük, 7,4 şiddetinde ve 45 saniye süreli deprem olmuştu. 17 bin 840 insan hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı ve 505 kişi de sakat kaldı. Aradan tam olarak 20 yıl 40 gün 9 saat geçmiş. Onca büyük felakete rağmen ve insana değer açısından bunun adı, “Boşa giden 20 yıl” olmuştur.

İlk zamanlar Gölcük depremi çok konuşuldu. Üniversitelerdeki deprem Hocaları, Tv. kanallarını dolaşarak bildiklerini halk ile paylaştılar. Kimileri onlara fırsatçı, kimileri de felaket tellalı dedi, ne yapalım, dili olan konuşuyor. Cüppeli dahi konuştu, neymiş efendim Gölcük’teki askeri garnizonda içki içildiği için olmuş o felaket. Kendi seks videoları sevap için olmuş, ya da içkinin kutsal sayıldığı yerleri Tanrı görememiş…

Depreme, biraz da siyasetçi gözüyle bakalım. Üniversite hocaları, sadece halkı değil siyasileri de uyardı, çünkü asıl görev onların. Onlar ne yaptı, adı “Şehircilik ve Çevre” olan bir bakanlık kurdu. Kentlerde ne kadar rant yeri varsa müteahhitleri davet etti. 15, 20, 50, hatta 100 katlı binalara ruhsat verdi. Yani, Prof.’lar bilgi, imamlar içki ama siyasiler, para için deprem rantçısı oldu. Tabii, ne olduysa bizler (halka) oldu.

Biz akıllı ama bildiklerini, gördüklerin ve çektiklerini çabuk unutan milletiz. Bir gün, bir yıl, bazen da bir asır sonra yaşadıklarımızı unutuveririz. Bir kötü sözü, eylemi, örneğin, köleliğimizi dahi unuturuz. O yaşantılarımızı iyiye çevirenleri de unuturuz. Bir asır önce kurtuluş ve hürriyetimiz için canlarını feda eden Şerife Bacılar, Halime Çavuşlar, yüz binlerce şehitleri unutur ve o, boşa giden bir asır oluverir.

Aslında özellikle unutturuyorlar bize o yüce değerleri. Vatana ihanet için kullanılan tarikat ve cemaatler, hürriyet vaat ederek dağlarda beslenen teröristler, demokrat olacaksınız diyerek perişan ettikleri milletler, kurtuluş savaşını yunan kazansaydı diyebilen fesli kadir’ler, korunuyor, korutturuluyor.

Paylaşımlarına hayran olduğum bir Ankara gurubuna üyeyim. Bir zaman sonra resimler paylaşıp, altında cumhuriyet kurucularına düşmanlık kampanyası başlatanlar dahi türedi, kahroldum ve sonra, Atina da yaşayan bir Türk olduğunu öğrendim.

Evet, ülkemiz 1.derece deprem kuşağında, her an deprem sonucu beton yığınlarının altında yok olacağımızı biliyoruz. Ama unutuyor ve sallandıkça hatırlıyoruz. Bu iş için kurulmuş Rant Bakanlığının dönüşüm hikâyelerine kanıyoruz. Açıkçası merak ediyorum, ne zaman kendimizi düşünüp rantçılara dur diyeceğiz diye…

30.09.2019

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s