Konuya soruyla başlamak istiyorum. Sizce on yedi yıl önceki AKP ile bu günkü AKP, aynı mıdır? Yandaş olsun olmasın, bu partiye destek verenlerin beklentileri karşılandı mı? Bence hayır. Çünkü imkânların tümü, sadece AKP’nin iktidarda kalabilmesine endekslendi. Halk iradesi, lider iradesine dönüştü. Liyakat, yerini biat edene bıraktı. Seçilen ve atanan görevliler, tarafsızlığını yitirdi. Adalet mumla aranır oldu.
Bursa’da, AKP gözü ve kafasıyla 30 Ağustos Zafer Bayramına bakılmasına geçelim. 2018 ikinci yarısında, bazı İl Belediye Başkanlarına siyasi darbe yapıldı. Bu kapsamda Bursa’nın Recebi de görevden alınıp, yerine Alinur Aktaş atandı. Yani seçilmiş kenara çekip, Alinur Bey’e bu işi sen yap dediler. İşte size halk iradesinin lider iradesine dönüşmesi örneği.
Alinur Bey, Erdoğan’ın himayesi ile geldi ve 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde de yine Erdoğan desteği ile kazandı. Örneğin, Ankara ve İstanbul’u kazanan adaylara, CHP ile İYİ Parti destekleri olmuştur. Ama adayların gücü de eklenerek sonuca ulaşılmıştır. Bursa’daki durum, birazda halkının fanatik olmasına bağlıdır.
Alinur Bey teknik olarak bu işe uzak kaldığı görüşü vardır. Ama işin en kötüsü,” Zafer Bayramı, halkın her kesimine ait değildir.”açıklamasını yapmış olmasıdır. Alinur Bey’in kendi düşüncesi böylemidir bilmiyorum ama partisinin temel görüşünün böyle olduğuna inanıyorum. Çünkü milli Bayramlarımız bu yüzden rafa kaldırıldı.
Biraz da Recep Altepe (Bursa’nın Recebi) den bahsedelim. Beğenilmedi ve görevden alındı. Farklı siyasi görüşüme rağmen beğendiğim tarafları vardı. Mesela raylı ulaşım vagonlarını yerli firmalara yaptırdı. Böylece, yabancıya para gitmedi yerli işgücü arttı. Buna kötü demek için milli duygulardan uzak olunması gerekir.
Türkiye’nin Recebi de, ilk geldiğinde Bursa’da dalçıklar yaptırıp trafiği rahatlatmıştı. Bu gün, ülkeyi dışa bağımlı yaptı diye kıyasıya eleştiriyoruz ama dalçıkların yararını görmemek olur mu? Ama köprülerin durumu, dalçıklara benzemez. Çünkü oralara ödenen paralar, tümüyle yabancıların cebine giriyor. Vatandaş yapılan işi kullanır ama maliyetini bilemez. Onu, Belediye Meclisi, STK, Sayıştay ve Muhalefet görebilir.
Ve son olarak AKP’nin başlangıcı ile bu gününü karşılaştıralım.
AKP, 17 yıl önce taze kuvvet ve taze umut olmuştu. Daha çok demokrasi, AB üyeliği, vizelerin kaldırılacağını ve otuz bin$/yıl kişi başı gelir vaat etmişti.
Bu gün, demokrasi yerine tek adam yönetimi, dokuz milyon işsiz, %20 enflasyon, beş yüz miyar $ dış borç, beş bin $/yıl kişi başı gelir ve de umutsuzluk olmuştur.
Ne yazık ki, yönümüz AB olacağını beklerken, Ortadoğu olmuştur. İşin en ilginç yanı da, AKP, Türk olduğunu inkâr edenlerin partisi olmuştur.
23.07.2019
Hüsnü ARSLAN
Hüsnü Arslan Yazıları 