Suriyeli Baba

Bu gün “Babalar Günü”, böyle bir günde de olsa babaları irdelemeliyiz. Eğer bir rahatsızlık söz konusu değilse, her erkek ya baba olmuş ya da olacak demektir. Tüm canlılarda Annelik ve Babalık doğal bir olgudur. Bunun sonucu olarak Anne ve Baba, mutlaka sorumluluğunun bilincinde olması gerekir. Daha çok babalarda görülen, adı tembellik ve haylazlık tutkusu olup, ailesine karşı sorumluluk engeli sayılır.

Hepimizin bildiği hususlardan olsa da, anımsatmak yerinde olur. Ailede sorumluluk, anne ve baba arasında paylaşılmıştır. Anne doğuran, doyuran ve büyütendir. Baba çalışan, kazanan ve koruyandır. Buradan da anlaşılacağı gibi, sorumlukta Anne’nin ilgi alanı aile içinde, Baba’nın dışında artar. Yurt savunması müşterektir ama görev fiilen baba’nındır.

Yurt savunması üzerinde biraz daha durmamız gerekiyor. Türklerin yurt savunması, tarihin her döneminde önem taşımıştır. Bunu İlber Ortaylı Hoca şöyle anlatır. “Türk tarihi detayları ile kayda geçmese de, Avrupa tarihinin oluşumunda baş etkendir. Şu an yaşadığımız Anadolu, Ortadoğu kapsamındadır ama dünyanın en eski milletleri sayılan Ortadoğulular, savunma bilincini kaybetmiştir”.

Buradan giderek konu başlığındaki “Suriyeli Baba”ya geçmek istiyorum. Aslında buna Ortadoğulu baba demeliyiz. Çünkü eski Ortadoğuluda olmayan pozitif eğitim, milli duyguları körelmiştir. Yönetimleri, kendi dillerindeki inançlarına dayalı olsa da, biat baskısı ile anlaşılmayan ve sorgulamaya kapalı bir toplum olmuştur. Bu yüzden, on bin yılın üzerinde mazisi olan bu milletler, önüne gelenin şamar oğlanı olmuşlardır.

Neyse, bu çerçevede ülkemize göç etmiş ve sayıları beş milyona ulaşmış Suriyeli babaların profilini çizerek devam edelim. Her Suriyeli aile, işi olsun olmasın asgari ücret dolayında bankamatik maaşlıdır. Kadınları ve çocukları her yerde ve devamlı dilenerek para toplar. Tüm bu paralar aile babası tarafından kullanır ve çoğu bu paraları kişisel emellerinde çarçur eder. Öyle ya, para oluk gibi akar, Suriyeli sefa pezevenkleri de hayatını yaşar.

Suriyeli baba profili ne kadar çirkin ve kötü ise, onları her yere yayıp, milleti mağdur etme kararı da o kadar kötü ve zararlıdır. Hiçbir devletin kabul etmediği milyonlarca asalağı buyur etmişsek,  asla rıza ile olmadığı açıktır. Suriyeli göçünü engellemek için AB’nin pazarlıkları, emrivakiinin kanıtıdır. Sonuç; üç milyon gelip vırt vırt doğumla beş milyon olan sığınmacının zararları, asayiş ve yıkılan ekonomidir. Asıl zararları ise, toplumda sosyal dokunun yaralanması ve yetkililerin görmezden gelmesidir.

Türk aile yapısında, kale kadar güvenli güce sahip baba ve o oranda güvenilir olan devlet babalığının değeri, yönetenlerce heba olduğu, Suriyeli sığınmacı kararlarıyla anlaşılmıştır. Bu millet mağduru kollar ama emrivakiyi asla kabul etmez. Bu yüzden, millet adına kabul edenler, hatalarını açıklamak ve hesap vermek zorundadırlar.

16.06.2019

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s