31 Mart 2019 da yapılacak yerel seçim propagandaları, tüm hızıyla devam ediyor. Bu kez çok farklı bir seçim mücadelesi oluyor. İktidar, kazanamazsa bunun kendileri için bir ölüm fermanı olacağını, muhalefet de, fırsat bu fırsat, bu kez kazanalım ve şeytan bacağı kıralım diyorlar. Seçilecek olan yerel yöneticilerdir ama ne yerel ne de ülke, sanki dünyayı yönetecekleri seçmek gibi oluyor.
Bir iktidar partili çıkmış belediye bütçesinden harcama yapan “Kul hakkı” yemiş olur diyor. Bu düşünce aslında çok güzel ama 17 yıldır millet parasını savuranların bu sözü söylerken iyice düşünmesi gerekir. Belediye harcamaları belediye meclisi üyelerinin onayı ile yapılır. AKP dönemlerinde İstanbul Belediyesi bütçesinden vakıflara ayrılan paraların toplamı 847.592.858,27 TL’dir(Medya haberi).
Eğer bu haber doğru ise siz kimin parasını bu vakıflara verdiniz? Muhalif İBB Başkan adayı seçimi kazanırsa, vaadini yerine getirirken mutlaka kararını da çıkaracaktır. 17 yıldır sürekli artan işsizliğe rağmen, önümüzdeki dönemde 2,5 milyon yeni istihdam olacak demekte, inandırıcı olunmayan vaat değil mi? Hazineden yerel yönetimlere yardım yeni değil, iktidardan olmayana kısıtlı da olsa verildiği bilinen bir gerçektir.
Bir iktidarlı kul hakkından bahsederken, bir diğeri de oyunu bize verene ahrette hesap sorulmaz der. Birisi AKP’ye oy vermeyen kâfir, diğerlerine verilen oy haram ve oyunu AKP’ye ver cennete git der. İşte günümüzde siyasetin geldiği yürekler acısı durum budur. 1950 li yıllarda ben odunu aday göstersem seçtiririm diyen, arkasından ihanete uğradı ve acı sonu kendileri ile birlikte millete de yaşattılar. Ülkemin insanı bunu bildiği halde ordusunu suçladı ve yaptıran kim olduğunu, 56 yıl sonra ifade etti.
Biraz daha kul hakkından söz edelim. Aslında bunun daha iyi tanımı “Saçı bitmedik yetimlerin hakkı”dır. Bu ülkede Deveyi hamudu ile yutan yandaşlar vergi, ben Türk değilim diyen hainler elektrik su parası ödemezler. Üstelik alınamayan bu paralar namuslu vatandaşa yüklenir. Kul hakkı bunlar ile de sınırlı değildir.
Haram yedi sultanlar ile paşalar İstanbul’u saray ve köşkler ile doldururken, halkını ortaçağda bırakır. Onlara özenen siyasetçiler de, yeni saraylar ve saltanat araçları ile atalarının izinden giderler. İşsizlik oranı %13, Ekonomi sallantıda ama biz, Suriyeli milyonları besleriz. İşte buna, kul hakkı ile hava atmak denir.
Son olarak seçimden söz edelim. Cumhurbaşkanlığı sistemi için anayasa ve yasalar getirip, her şey çok iyi olacak dedik. Gördük ki işler tersine döndü ve sıkıntılar arttı. En büyük sıkıntı da %50 + 1 seçim sıkıntısı oldu. İnanın olayın bu hale geleceğini görememişler. Bu yüzden yaptıkları işten fazlası ile pişmanlık duyuyor olmalıdırlar. Yani muhteremlerin işleri çok zorlaştı hani derler ya,”Her nimetin külfeti de olur”.
04.03.2019
Hüsnü ARSLAN