Korkma

Dün(12 Mart 2019) İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 98.yıldönümüydü. Ankara’daki bir televizyon kanalımız bu önemli tarih ve Marşımızın Milli Şairi Merhum Mehmet Akif Ersoy için muhteşem bir program hazırlamış. Ne yalan söyleyeyim, bayağılaşan seçim konuşmalarından kaçarken yakaladım bu programı ve gururla dinledim. Hazırlayan ve anlatanlara teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu günlerde ülkemizde olan Rus Kızılordu korosunun, İstiklal Marşımızı sahnelemedeki müthiş başarısını da eklemişler, hayranlıkla seyrettim. Bir teşekkür de, onlara olsun.

“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” ile başlayan İstiklal marşımız on kıta olup, törenlerde ilk iki kıtasını okuruz, Onuncu kıtası son satırında, “Hakkıdır, hakka tapan, milletimin İstiklal!”ile bittiğini biliriz. Ama ben Eylül 1947 de başlayıp Haziran 1951 de bitirdiğim ilkokulumda ilk iki kıtasını öğrenip, sonrasını bilmezdim.

Halende adı Kuztekke köyü olan o zamanki ilkokul öğretmenlerimi asla suçlayamam. O yıllarda mahrumiyetle boğuşan biz köy çocuklarına iki kıtayı öğretmiş ve törenlerde okutmuş olmayı yeterli görmüş olabilirler diyorum. İlginç olan, dört yıl aradan sonra başladığım Ankara’daki bir meslek lisesinde, beraber olduğum Libyalı bir öğrenciden ilk defa on kıta olduğunu öğrenme mahcubiyetimi anlatmış olmamdır.

Bu itiraftan sonra, özetle Milli Şairimizden bahisle devam edelim. Arnavutluklu baba ile Buharalı Anneden 20 Aralık 1873 de İstanbul’da doğmuş ve ailesi ona, çok yönlü eğitim kazandırmıştır. Eğitimine ve başarısına bağlı Osmanlı içinde görevler almış ama İstanbul işgal edilince çareyi, Atatürk ve arkadaşlarının başlattığı mücadeleye katılmakta görmüş.

Etkili hatipliği Osmanlı döneminde başlamış, Balıkesir, Ankara, Kastamonu ve Kurtuluş Savaşı saflarında devam etmiştir. Laiklik karşıtı olması nedeniyle bir süre Mısır’da hocalık yapmış ama Atatürk’e hak vererek geri gelmiştir. Anlatımları ve şiirleri ile oluşan eserleri yayınlanmış ama İstiklal Marşı şiirini bunların dışında tutup millete maletmiştir. 20 Aralık 1936 da vefat eden ünlü Şairimiz hakkındaki bu kayıtlara hepimiz ulaşabiliriz ama özetleyip yazmakta yarar gördüm.

Çanakkale savaşı ile Kurtuluş savaşını anlatan şiirlerinde, milliyetçi ve kahramanlık duygularını olağanüstü bir üslup ile yansıtması bu günde itirazsız kabul edilmektedir. Osmanlıdan ekmek yemesi ve inancına aşırı bağlılığı kısmen Atatürk ilkelerine ters hareketine neden olsa da, üstün muhakeme kabiliyeti ile yapılanların uygun bir karar olduğu sonucuna varabilmiştir.

Atatürk ile aynı dönemde rahatsızlanan Mehmet Akif, “Tanrıya dua ile varsa kalan ömrümü Atatürk’e bağışladığını” dahi söyleyebilmiştir. Osmanlıya dalkavukluk yapan soytarılara rağmen, Türk hükümranlığının Anadolu’da devam etmesi için büyük çaba harcamıştır. Hal böyle iken, son yıllarda bazı papağan eğitimlilerce, Mehmet Akif’in milliyetçiliğini yok sayıp, sadece ümmetçi göstererek emellerine alet etmeğe çalıştılar.

13.03.2019

Hüsnü ARSLAN

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s